Güzel güneş yatağımı ısıtıyordu. Ben ise uzun bir süre önce bu güzel güne uyanmıştım. Annemin benim için gönderdiği yeni kitabın sayfalarında geziniyordum. Fantastik bir aşk hikayesiydi konusu . Dramatik bir yöne doğru gidiyordu.''Lanet olsun ! dramdan hiç hoşlanmam anne ''. En sonunda kitabın kapağını kapatıp yaşama geri dönebilmiştim . Derin bir nefes alıp ahşap karyoladan aşağı bıraktım ayaklarımı. Saat kaçtı ? Çoktan herkes uyanmış olmalıydı. Neyse ki ne yapacak ödevim , nede düşünecek dertlerim vardı. Kısa bir şekerlemenin ardından aşağıya inmeye karar verdim . Sosyal dünyamın kalbine ; Slytherin ortak salonuna. Tam tahmin ettiğim gibi herkes buradaydı. Şömine ağır ağır yanıyordu. Zümrüt yeşili koltukların hepsi doluydu. Havanın bu denli güzel olmasına karşın neredeyse herkes buradaydı. Zindan bütün kullarını saklıyordu.
Jenny 'nin yanında oyalanırken aradığımı bulmuştum. Léonard Aurel...benim kadim dostum. Hızlı adımlarla ona yaklaştım. Hala beni farketmişe benzemiyordu. Elinde ne olduğunu anlamadığım bir şeye pür dikkat bakıyordu. Her zamanki gibi sessiz bir yere oturmuştu. Yanına oturdum. Kolumla onu yavaşça dürttüm. Anlaşılan gerçekten önemli bir şeydi bu elindeki kağıt. Üzerindeki kötü yazıdan hiç hoşlanmamıştım. Bana zavallı bir kayanın üzerini sinsice kaplayan kaygan yosunları hatırlatmıştı ve tabi ki onların üzerinde yaşayan işgüzar kurbağaları. İrkildim. ''Hey ! Leonard buradayım , tam yanında '' .Hem söyleniyor hemde elimi dikkatini çekmek için sallıyordum. Neyse ki bu sefer gayretim boşa çıkmamıştı. Bana dönüp o ince güzel yüzüyle gülümsemiş ve eliyle o sarı-beyaz saçlarını geriye atmıştı.
Jenny 'nin yanında oyalanırken aradığımı bulmuştum. Léonard Aurel...benim kadim dostum. Hızlı adımlarla ona yaklaştım. Hala beni farketmişe benzemiyordu. Elinde ne olduğunu anlamadığım bir şeye pür dikkat bakıyordu. Her zamanki gibi sessiz bir yere oturmuştu. Yanına oturdum. Kolumla onu yavaşça dürttüm. Anlaşılan gerçekten önemli bir şeydi bu elindeki kağıt. Üzerindeki kötü yazıdan hiç hoşlanmamıştım. Bana zavallı bir kayanın üzerini sinsice kaplayan kaygan yosunları hatırlatmıştı ve tabi ki onların üzerinde yaşayan işgüzar kurbağaları. İrkildim. ''Hey ! Leonard buradayım , tam yanında '' .Hem söyleniyor hemde elimi dikkatini çekmek için sallıyordum. Neyse ki bu sefer gayretim boşa çıkmamıştı. Bana dönüp o ince güzel yüzüyle gülümsemiş ve eliyle o sarı-beyaz saçlarını geriye atmıştı.