tarafından Melanie Moreau Perş. Ara. 31, 2009 7:15 pm
Melanie Moreau
Seninle okulun ilk gecesi, ortak salonda tanışmıştık. Diğer öğrencilere karşı olan davranışların beni etkilemedi değil. Başta öylesine bir tanışmaydı aslında. Eksik bir tanışmaydı. Ancak yine de her zamanki gibi, pek yakınında olmadım. Sadece uzaktan izledim. Çok iyi bir gözlemci olduğum için, seni de çözümlemek kolay oldu. Başkalarıyla olan ilişkilerin, duygu ve düşüncelerin, kesinlikle bana göre biriydin. Bu yüzden iksir dersi çıkışında sana yaklaşmaya karar verdim. Ve yaptımda. Bu seferki kısa ancak eksikleri giderilmiş bir tanışmaydı. Gözlemlerime dayanarak, sana hoşlandığın şekilde davrandım. Belki de bu yüzdendir ki, sen de etkilenmiş gibi görünüyordun. Sonra sana olan güvenimi o kadar güçlendirdin ki, en karanlık sırlarımı bile açıkladım sana. Ancak biri dışında. Kararsızlığım. Henüz yerine oturmamış, ergen duygularım aklımı karıştırıyordu. Her ne kadar aşka inanmadığımı bilsem de, sana olan duygularım oldukça ilginçti. İsimsiz bir duyguydu bu. Tutku ya da bağlılık. Belki de sadece bir çeşit saplantı. Ama yine de bu ilginç dostluğumuzu kaybetmemek adına söylemiyordum. Evet çok ilginçti. Sanki birbirine katlanamayan siyam ikizleri gibiydik. Davranışlarımız, duygularımız ve isteklerimiz benzer olduğu için, atışmalarımız çok oluyordu. Ancak bir süre sonra bir kavga ya da atışma sırasında birbirimize arka çıktığımız için, alıganlığımız kısa sürüyordu. Seneler sonra bu dostluğumuz güçlendi. Ve aramızda hiç kopmayacak bir bağ oluştu. Ancak ben bir süre sonra kan şehvetime karşı koymakta zorlanmaya başladım. Çünkü çok güzel kokuyordun. Bu yüzden pek yakınında durmamaya çalışıyordum. Ama bunun dostluğumuzu etkilemesinden de bir o kadar korkmuştum. Ancak bu kan şehveti, sana olan bağımı güçlendirdi. Eskisinden de kuvvetli bir arzuyla istiyorum seni.
asdf. Kurgu saçmalamak. ^^'