isimsiz



Join the forum, it's quick and easy

isimsiz

isimsiz

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

yok


3 posters

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Fraude Wedens
    Fraude Wedens
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 435
    Yaş : 29
    Rp Partneri : Olabilir, yani belki..
    Patronus : Haşerei-ül zehr-i zıkkım
    Yetenek : Görücü - Acemi sürücü modu -
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Jace, Jacely
    Soyunuz : Majevski
    Ruh Hali : Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Kustah10
    Tanınmışlık : 4

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Empty Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Mesaj tarafından Fraude Wedens Paz Ocak 17, 2010 6:20 pm

    Şu iki günü birinin kellesini uçurmadan atlatsam iyi..Öylesine sıkıldım ki, cansıkıntısının defolup gitmesini amaçlayarak birinin yakasına yapışıp sırf kavga çıksın diye neden nefes aldığını bile sorabilirdim. Kendimi şu aralar kafesine kapatılmış hırçın bir kaplan gibi hissediyordum. Onca sıkıntım varken bi de ödevlerin verilmesi saflarıma çekilmeme sebep oldu. Gökyüzüne saatlerce bakmayı bile özledim desem doğru olur. Masanın başında parşomenlere birşeyler karalıyordum. Kafam öyle bulanmıştı ki..Ne yazdığımı bile kestiremiyordum. Harfler birbirine karışıyordu. Elimdeki tüy kalemi hızlıca masaya koyarak elimden bıraktım. Yeter artık ! Bu ödev için daha devam etmeyeceğimi sanmıyordum. Oturduğum sandalye üzerinde masaya kendimden iterek başından kalkmaya çalıştım. Eğlenmeye, en azından ödevsiz bir gün geçirmeye herkes gibi benmde hakkım olduğunu düşünüyordum. Özellikle benim gibi birini düşünürsek;evet kesinlikle bu benim hakkımdı! Masadan kalktığım gibi kapıya doğru yöneldim. Kapı kolunu kavradığım gibi sertçe açarak dışarıya çıktım. Ortak salondan çıktıktan hemen sonra, zindanların çıkış merdivenlerine doğru ilerledim. Yanımdan geçen öğrencilerin aptalca bakışlarını umursamayacak kadar bunalmış olduğumdan hızlıca yanlarından uzaklaştım. Merdivenin basamaklarını tek tek ağır bir şekilde aşıyordum. İlk kata çıktığımda adımlarımı hızlandırarak kendimi dışarıya attım.Göl kenarında güzel vakit geçirebileceğimi düşündüm. Gökyüzüne dalıp gideceğim ve o sıkıntılı günlerin yorgunluğunu atabilmem için güzel bir yerdi göl kenarı. Göl kenarında başka öğrencilerde vardı. Kanımızdan olmayan başka bir binanın öğrencileri..Hiç çekemezdim doğrusu onları. Sataşmak için belki olabilirdi doğrusu ama ayaklarına gidip laf etmeye bile tenezzül edemezdim.Göl kenarını da seçeneklerimden çıkarmıştım. Geriye tek bir yer kalmıştı. Yasak Orman...Rotamı karanlıklar diyarına doğru çevirdim. Yasak ormanda gökyüzünü görmek pek fazla mümkün olmasa da vakit geçirmek eğlenceli oluyordu. Sana kendi gökyüzünde kalmayı vaad ediyordu. Karanlığıyla büyülüyordu.Büyülüyor muydu yoksa korkutuyor muydu ? Aslında her ikiside benim için geçerliydi. Tam anlamıyla korkmasamda öyleydi. Ormanın içine girdim. Henüz başlardaydım. Derinlerıe gitmiş değildim ancak bu sıklıkta ağaçların arasında dolanmaya devam edersem kaybolacağım kesindi. Ağaç gövdelerinin üzerinde, rüzgarın eşliğinde dans eden dallar ve baykuşların tuttuğu ritimle cehennemden kaçmış birkaç hortladığın dolaştığını hissini veriyordu. Bu düşüncemle beraber kafamı salladım. Saçmalık ! Belki cehennem zebanileri yoktu ama daha korkutucularının olduğuna eminim. Ormanda baya bir ilerlemiştim. Bir yandan gelen ilahi bir rahatlık vardı. Kendimi iyi hissediyordum. Daha da iyi hissedebilirdim belki. Bunun aksi için hiçbir neden yoktu zaten. En azından şimdilik..İki üç ağacı geçtikten hemen sonra yalnız olmadığımı fark ettim. Ağacın biraz daha ilerisinde olan at adamlara merhaba demeden edemeyecektim. Konuşlarına bir süre kulak misafiri olduktan sonra bu sıkıcı havayı biraz daha canlandırmak adına ortaya çıktım.At koşturmaya mı çıktınız acaba ? Hahaha ! söylediklerimden çok bu attığım kahkaha onların sinirlerini bozmuştur bundan eminim. “Söylediklerine dikkat genç bayan !”dedi sinir bir şekilde bizim hipodrom güzeli.“Oww, sen kişneye biliyor muydun? Acaba gerçekten kişneye biliyorlar mıydı?“Sana sözlerine dikkat et dedim” gerçekten sinirleri bu sefer bozulmuştu. Zaten bende bunu istemiyor muydum ? Bu sözden sonra ön sıradan fazla ses gelmedi ama arkada biri bana hırlıyor gibiydi. Gözler üzerimdeydi. Bu kadar ilgi çektiğimi biliyordum ama bi süreden sonra rahatsız olmuştum. İlgiyi severim ama ancak bu kadarı rahatsız etti.Acaba şu aptal bakışlarınızı üzerimden çekemisiniz ?Bunu yaparsanız önünüze şekere atabilirim. Gerçektenn..”Arkadan birisi sürüyü aşarak bana doğru koşmaya başladı.Aramızda beş metre kadar bi mesafe vardı. Bana doğru koştuğunu görünce bende geri geri koşmaya başladım.Bana doğru koştu koştu…Neredeyse o toynakları yüzümü ezme haline getirecekken kendimi yerde buldum. Toynağındanda darbe almamış değildim. Ben yere düşünce onun altında kaldım diyebilirim. Başımı yerdeki taşa vurmuştum. Canım yanıyordum. Kafamda bir delik açıldığına eminimdim. At adamlarının sesi kesildi. Düşmemi sağlayan pis toynaklı o gerizekalınında kaybolduğunu gördüm. Hepsi toz olmuştu. Bende olsaydım tabana kuvvet, hiç durmadan olay yerinden defolup giderdim. Yere ölü gibi serilmiştim. Vücudumu hareket ettirmedim. Güçlükle gözlerimi açık tutmaya çalıştım. Ağaçların kapattığı gökyüzünü göremiyordum. Çünkü şuan kendi gökyüzümle meşguldum. Göz kapaklarımı daha fazla taşıyamadım. Gözlerim kapandıktan kısa bir süre sonrada kendimden geçmiştim. Belki de ölmüştüm. Belki de ruhum biraz hava almak istedi. Etrafımda birkaç tur attıktan sonra yerine gelicekti belki de ?
    Aurélie Andee Cooper
    Aurélie Andee Cooper
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi & Bina Başkanı


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 583
    Yaş : 29
    Taraf : Karanlık taraf yanlısı.
    Patronus : Tavşan.
    Yetenek : Veela.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Ann - Genelde Jared'ın kullandığı bir lakap.
    Soyunuz : Cooper
    Ruh Hali : Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Keyifl10
    Tanınmışlık : 14

    Ödüller : YoK

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Empty Geri: Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Mesaj tarafından Aurélie Andee Cooper Paz Ocak 17, 2010 8:30 pm

    Ortak salonun bu kadar sesli bir ortam olması masamdan kalkmam için yeterli bir sebepti. Gerçi hata bendeydi. Neden en başından kütüphaneye gitmemiştim ki? Masaya yaydığım parşömenlerimi, kitaplarımı ve tüy kalemimi çantama koydum. Sandalyemi iterek ayağa kalktım ve çantamı da alarak hızla ortak salondan ayrıldım. Yapmam gereken bir sürü ödev, araştırma ve daha fazlası vardı ama ben daha ne yapacağıma dahi bakamamıştım. Merdivenleri hızlı hızlı indim, sonunda koridorlara gelebilmiştim. Tanrı'ya şükür kütüphane dördüncü kattaydı. Bunu kesin Helga düşünmüş olmalıydı; Kütüphanenin Ravenclaw'a yakın olması. Büyük kapıyı açarak içeriye girdim. Kitaplıklar arasında ilerlerken her zaman ki yerimi bulmaya çalışıyordum. Ah, kahretsin! O da ne, masamı birinci sınıf bir Ravenclaw mu kapmıştı? Hayır, tatlım burası benim yerim. Başka masaya! Yanına yaklaştım ve ''Masamda oturuyorsun, izin verir misin?'' dedim kibarca gülümseyerek. Kız ürkek sesiyle, ''Affedersin'' dedi ve hemen kitaplarını alarak masamdan kalktı.

    Evet, sonunda her zaman ki gibi yerimdeydim. Kütüphane her zaman ki sessizliğiyle bana çalışmam için harika bir ortam sunuyordu. Çantamı masaya bırakarak içinden kitaplarımı ve diğerlerini çıkarttım. Derste, parşömenime yazdığım notlarıma bakarak neler yapmam gerektiğine karar veriyordum. En baştan başlamıştım ödevlerimi yapmaya. Önce Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ödevimi, sonra da Aritmansi'yi yapmıştım. Son olarak Bitki Bilim kalmıştı. Ah, bu olamaz! Profesör bizden bitkinin kendisini istemişti. Onu araştıracak ve bitkiyi de getirecektik. Araştırma kısmı basitti. Parşömenimi elime alarak masadan kalktım ve araştırmam gereken bitki hakkında bilgi verecek kitabı aramaya koyuldum. Raflara tek tek bakarken sonunda aradığım kitabı bularak uzanmaya çalıştım. Zorda olsa sonunda kitabı alabilmiştim. Tekrar masama döndüm ve kitabı araştırmaya başladım. İsmini dahi duymadığım birçok bitki türü, bütün ayrıntılarıyla bu kitapta barınıyordu. Bir parmağımla sayfaları çevirirken, diğeriyle satırları tek tek takip ediyordum. Sonunda bulmuştum! Gerekli bilgileri parşömenime geçirdikten sonra kitabı ve diğerlerini çantama yerleştirerek işin en zor kısmına gelmiştim. Bitki sadece Yasak Orman'da bulunuyordu. Lanet olsun! Neden sanki doğru düzgün bir yerde yetişen bir bitki türü vermezdi şu adam! Kütüphaneden hızlı adımlarla ayrıldım.

    Dışarıya çıktığımda, hafif bir rüzgâr yüzümü okşuyordu. Gökyüzü harika görünüyor, güneş bütün gücüyle parlıyordu. Yine de bunlarla çok fazla oyalanamazdım. Dışarının bu güzel havası beni uyuşturmaya yetmişti. Silkinerek kendime geldim ve adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Sonunda girişine ulaşabilmiştim. Karanlık ve bu derin orman içimde ki korkuyu okşuyordu. Vücudumu kısa süreli bir titreme sarmıştı. Ama hemen atlatmayı başarabilmiştim. Bu lanet bitkinin maalesef ki ormanın derinlerinde yetiştiğini okumuştum. Bu daha fazla ürkmeme sebep oluyordu ama ya bu bitkiyi bulurdum ya da dersinden geçemezdim. Ne olursa olsun ikinci seçeneği göze alamazdım. İstemeden de olsa adımlarım yavaşlamıştı. Yine de bir yandan etrafımı kollarken bir yandan da bitkiyi arıyordum. Birden uzaktan gürültülü sesler duymuştum. Korkuyordum, ruh emiciler ya da ona benzer diğer lanet yaratıklarla karşılaşmak felaketim olabilirdi. Hızla asamı çıkardım, durmuş, sesleri dinliyordum. Ah, bunlar at adamlardı ve çok tuhaflardı. Onları daha önce hiç böyle görmemiştim. Uzaklaştıklarını anladığımda, elimde asamla ilerlemeye devam ediyordum.

    Bitkinin bazı nadir ağaçların diplerinde bir asalak olarak büyüdüklerini okumuştum ve bu yüzden sürekli ağaçların diplerine bakıyordum. İlerde yerde bir gölge gördüm. İlk önce bir ruh emici olduğunu falan düşünmüştüm ama hiç hareket etmediğini fark ettiğimde yaklaşmaya karar verdim. Biraz daha ilerlediğimde bir kızın yerde baygın olarak yattığını fark ettim ve hızla yanına koştum. Nefes alışlarını duyabiliyordum, yaşıyordu. Cüppesine dikkat ettiğimde bir Slytherin olduğunu gördüm. Ne olmuştu da bu kız burada böylece baygın yatıyordu? Okula götürmeliydim. Hızla kollarından kaldırmaya çalıştım ve biraz sürükledim. Ah, kahretsin taşıyamıyordum. Birilerini bulmam gerekiyordu. Kızı yere yatırırken elime kan bulaştığını fark ettim. Olamaz! Kızın başı kanıyordu. Bir an evvel birilerini bulmam gerekiyordu. Tek başıma götüremezdim. Neden ihtiyacım olduğunda birileri yanımda olmazdı ki sanki! Cüppemi çıkararak kızın başına koydum ve asamı da elime alarak hızla koşmaya başladım. Burada bağırırsam diğer şeyler sesimi duyabilir ve yanımıza gelebilirdi. Bunun için sadece koşuyordum. Sonunda ormanın sonuna geldiğimde, göl kenarına doğru koşmaya başladım, bir yandan da bağırıyordum, ''Yardım edin!'' Göl kenarına varmadan çimlerin üzerine oturmuş bir kızı görerek, ''Hey yardım etmelisin!'' yorulmuştum ve çok zor konuşuyordum. Hızla nefes alarak, ''Bir kız yasak ormanda bayılmış ve başı kanıyor. Tek başıma taşıyamadım. Hadi acele et onu revire götürmeliyiz!'' dedim.

    Kız hemen ayağı kalktı ve birlikte yasak ormanın içine doğru koşmaya başladık. Yolda giderken anlatıyordum, ''Ne olduğunu bilmiyorum ama kız baygın!'' Çok yorulmuştum. Karnım ağrıyordu, daha fazla koşamayacaktım. Durdum, soluklanmaya çalışıyordum. Yine at adamların seslerini duymuştum. Yanımdaki kıza, ''Ben kızı bulmadan önce de böylelerdi'' dedim ve koşamayacağımı anladığımdan bir an evvel yanına gitmemiz gerektiğini düşünerek, olabildiğince hızlı adımlarla yürümeye başladım. Yanımda ki kızda bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Sonunda baygın kızın yanına geldik. Yanımdaki kızla onu kaldırmaya çalışıyorduk. Ama bir sorunumuz vardı, bir şeyler bize doğru yaklaşıyordu. Bir kolumla baygın kızı tutarken diğer kolumla asamı doğrultmuştum. Bu gelenlerin at adamlar olmadıklarına emindim. Kahretsin ben daha beşinci sınıf öğrencisiydim ve bütün bunlar çok fazlaydı!
    Emeraude Isabel Mysté
    Emeraude Isabel Mysté
    Slytherin 4. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 580
    Taraf : Karanlık.
    Rp Partneri : Yok.
    Patronus : -
    Yetenek : yok.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Eylülğ, Eydü. (x
    Soyunuz : Whisper.
    Ruh Hali : Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Ac10
    Tanınmışlık : 3

    Ödüller : YoK

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Empty Geri: Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Mesaj tarafından Emeraude Isabel Mysté Ptsi Ocak 18, 2010 8:28 am

    Sıkılıyordu, tek yaptığı sıkılmaktı. Profesörlerin verdiği ödevlere henüz elini bile sürmemiş, Slyhterin yatakhanesinde kaç saat durduğunu hatırlamıyordu. Hava almalıydı, yoksa bu onu kötü bir şekilde etkileyebilirdi. Onun gibi birinin her yerde örnek olması gerekti, bu durumda nasıl olacak sa. Yataktan kalktı, bir yere gitmeyi planlıyordu. Çıktıktan sonra, kahve saçlarını arkaya atıp koşmaya başladı. Koşuyordu, nereye gideceğini halen planlamamıştı. Ruhu onu nereye götürürse, nere giderse oraya. Bir anda gözleri karardı, kendini yere düşmüş bir şekilde Karanlık Orman' da buldu. Dizlerinin acımasından başka, iyiydi. Koşmaya başladı. Belki burada rahatlayabilirdi. Ama, evet ayakları.. Onu başka bier yere çekiyor gibiydi. Koşmaya başladı, Göl Kenarına kadar geldiğinde, birinin kendisini çağırdığını duydu. Andeeydi, evet. Birine yardım etmelliydiler. Yardım? Ona uzak bir kavramdı ama kıza demek ki kötü bir şey olmuştu, küçük cadı çok heyecanlıydı. Koşarak Karanlık ormana tekrar geldiler. Slyhterin cüppesindende bir Slyhterin olduğu belli olan cadı, başı kanamış bir şekilde yerde yatıyordu. Yaşıyordu fakat baygındı. Kızı kaldırmaya çalışırken, bir ses duydular. Kendilerine doğru biri geliyordu, bir rüzgar gibi hemen geçti bu küçük topluluk.. Isabel asasını kaldırıp gözlerini dikti, karşıya. Kimseyi görememsine karşın bir ürperti sarmıştı işte içini. Asası elinde, kızı götürmek için uğraşıyorlardı. Şimdi ne olacağı, onlara kalmamıştı.. Düşünceleriyle boğuşurken, ne olduğunu gözüne getirmeye çalışıyordu.
    Fraude Wedens
    Fraude Wedens
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 435
    Yaş : 29
    Rp Partneri : Olabilir, yani belki..
    Patronus : Haşerei-ül zehr-i zıkkım
    Yetenek : Görücü - Acemi sürücü modu -
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Jace, Jacely
    Soyunuz : Majevski
    Ruh Hali : Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Kustah10
    Tanınmışlık : 4

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Empty Geri: Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Mesaj tarafından Fraude Wedens Ptsi Ocak 18, 2010 8:59 pm

    Gözlerime siyah bir perde inmişti sanki. Zifiri karanlık, bir boşlukta uçuyor gibiydim. Boyut değiştirmiş, ruhlar aleminin basamaklarından çıkıyor gibi hissediyordum. Buna rağmen hala etrafımdaki uğuldamaları duyabiliyordum. Rüzgar sesiyle, baykuş uğuldamalarını birbirine girdiği bir yoğunluk vardı. Uzun bir süre bu uğultuyla beraber kuru dalların, birkaç yeşeren - ki bazıları dikenli - bitkilerin arasında öylece yatıyordum. Bedenimin dakikalarca geçtikçe soğuduğunu hissediyordum. Tıpkı bir ölü gibi; hareketsiz ve soğuk. Uğuldamalar dışında farklı bir ses daha duydum. Başka bir soluk duydum. Nefes alışverişin ensemdeymiş gibi hissediyordum. Yine o at adamların geldiiğini düşünüyordum. Belki başka birşeydi. Ruh emici olabilir miydi ki ? Bedenimin soğumasını buna dayandırabilirdim elbet ama ruh emici olsaydı çok daha fazla şey hissederdim diye umuyorum. Mesela çok daha derin bir acı..Ensemde biten o soluk kesildi birden. Uzaklaşan ayak sesini duydum. Uğultularla tekrar baş başa kaldım. Büyük ağaç dalları altında öylece tek başımamıydım ? Karanlıkta gizlenen, yüzlerini göstermekten hoşlanmayan binlerce mahlukatı hiçe sayıyor gibiydim. Bir an için bu uğuldamlardan kurtulmak istedim. Yavaş yavaş kesiliyordu sesler. Tiz bir ses bağlanıyordu hepsi. Uğultuların hepsi üzerimde yarattıkları etkiyi kaybetti. Duyduğum tek şey boğuk, tiz bir sesti. Bu sesten sonra kendimce çırpındığım o karanlıkta boğuldum gibi. Artık birşey hissedemiyordum. Ne o uğultularrı ne de soğuk bedenimi..Tek hissettiğim şey karanlık diyarda bir yereler uçtuğumdu..
    Aurélie Andee Cooper
    Aurélie Andee Cooper
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi & Bina Başkanı


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 583
    Yaş : 29
    Taraf : Karanlık taraf yanlısı.
    Patronus : Tavşan.
    Yetenek : Veela.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Ann - Genelde Jared'ın kullandığı bir lakap.
    Soyunuz : Cooper
    Ruh Hali : Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Keyifl10
    Tanınmışlık : 14

    Ödüller : YoK

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Empty Geri: Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Mesaj tarafından Aurélie Andee Cooper Perş. Ocak 21, 2010 11:16 am

    Böyle bir durumda yapılacak tek şey kaçmaktı! Ama yerde yatan bu baygın kızı bırakıp kaçmak, alçaklık olurdu. Yanımda duran kıza bir kez daha dikkatle baktığımda aslında tanıdığımı fark ettim. Koridorlarda çarpışmış ve birkaç kez konuşmuştuk. O heyecanla kimi çağırdığımı fark edememişim. Bu Emeraude'dı. ''Isabel, gitmeliyiz'' dedim ve hemen ekledim, ''Bize doğru gelen bu şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Bu yüzden acele et şu kızı kaldıralım'' dedim yerde baygın yatan Slytherin'li kızı göstererek. Elimde ki asayı saklamadan, Isabel'in de yardımıyla kızı kaldırabilmiştik. Her ikimizde kızın kollarını omuzlarımıza almış, malesef ki ayaklarını sürüyerek gidiyorduk. Biz ilerledikçe o şey daha fazla yaklaşıyor, biz de biraz daha hızlı yürüyorduk. O yaklaşıyor, biz hızlanıyorduk. Bir süre sonra daha fazla taşıyamayacağımızı her ikimizde anlamıştık. Ah, ama kahretsin ki hâla o şey peşimizdeydi! Hadi biraz daha... İmkanı yoktu. Kesinlikle dinlememiz gerekiyordu. Daha fazla ilerleyemezdik.

    Biraz nefes alabilmek için duraksadığımızda, bir ağaç kovuğu görmüştüm. ''Hey, bir süreliğine şuraya saklanabiliriz'' demiştim fısıldarcasına. Isabel'de tamam anlamında başını sallamıştı. Biraz daha gayretle kızı ve kendimizi bu küçük kovuğa saklayabilmiştik. Gittikçe yaklaşıyor ve biz ses çıkarmamaya dikkat ediyorduk. Sonunda biraz ilerimizden bir ruh gibi geçip gitmişti. Isabel'e yaklaşarak, ''Sanırım gitti. Ha?'' dedim. Şimdi çıkma vaktiydi ama nasıl emin olabilirdik ki? Yine de sonsuza kadar burada saklanmazdık. Ürkek bir tavırla kafamı dışarıya çıkarıp, etrafa göz gezdirdim. Şimdilik bir şey yok gibiydi. Vücudumun tamamını dışarıya çıkarıp tekrar etrafa baktım. Sadece sessizlik vardı başka hiçbir şey yoktu. Bu sessizlik beni ürkütüyordu. Isabel'e doğru, ''Hadi bir an evvel gidelim buradan'' dedim. Isabel'in yardımıyla kızı da çıkarmaya çalışmıştık. Ah, kahretsin! Kafasını kovuğa çarpmıştı ve kanayan yeri biraz daha fazla kanamaya başlamıştı. Isabel'e, ''Olamaz, daha beter kanıyor! Acele et, bir an evvel okula götürmeliyiz!'' dedim. Korkmuştum, ya bir şey olursa? Hızla kızın kollarını omuzlarımıza aldık ve okula gitmeye başladık.

    Uzun bir süre sonra bu karanlık ormanın çıkışına gelebilmiştik. Bizi gören bir kaç öğrenci de yardım etmiş ve okulun içine taşıyabilmiştik. Koridordan geçerken bir çok öğrenci gözlerini hayretle dikmiş bize bakıyorlardı. Bense bir an evvel revire yetiştirme derdindeydim. Koridorlarda ilerlerken kızın başından akan kanlar adeta bir yol gibiydi.
    Emeraude Isabel Mysté
    Emeraude Isabel Mysté
    Slytherin 4. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 580
    Taraf : Karanlık.
    Rp Partneri : Yok.
    Patronus : -
    Yetenek : yok.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Eylülğ, Eydü. (x
    Soyunuz : Whisper.
    Ruh Hali : Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Ac10
    Tanınmışlık : 3

    Ödüller : YoK

    Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş ! Empty Geri: Baygınlık ! Törpülenmemiş toynaklar ve yeni bir arkadaş !

    Mesaj tarafından Emeraude Isabel Mysté Salı Ocak 26, 2010 3:34 pm

    Pis yaratıkları kovduktan sonra Andeeye döndü. ''Isabel, gitmeliyiz'' Evet anlamında baş sallamak, en iyisi olacaktı. ''Bize doğru gelen bu şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Bu yüzden acele et şu kızı kaldıralım'' Hızla ayağa kalktılar. Andee' nin her defasında aynı şeyi tekrarlaması Isabel' in sinirlerini bozsa da, o bir an önce bu kızı kaldırıp gitmek istiyordu. Revirde onunla olup olamayacağını bilemiyordu. Bu kadar iyilik meleği olmayan kız, bir anda nasıl yumuşamıştı. Bir ağaç kovuğu görmüştü, Andee. Evet bir süreliğine buraya saklanabilirdik. Yalnız fazla zaman öldürmek istemiyordu küçük cadı. Bu yaratıklardan kaçacaktık, gittiklerine rağmen tekrar geri dönecekler diye bir his vardı içimde. Yinede belli etmedim, sabırsızdım. ''Sanırım gitti. Ha?'' Andeenin sesi kadifeydi. Evet anlamında başını salladı. Andee gözcülük yaparcasına dışarı çıkardı kafasını, daha sonra ise tüm vücudunu yerde buldu. Teker teker çıktılar, şimdi tekrar Karanlık Orman' ın tam olarak içindeydiler. Etrafı saran sessizlik, nedense ürkütmüştü onu. Andee' ninde ürktüğü ve endişelendiği anlaşılıyordu bakışlarından. Konuşmaya başladı, Isabel onu dinlerken kafasında bir plan hazırlıyordu. ''Hadi bir an evvel gidelim buradan'' Bu konuda hemfikir oldukları kesindi. Kızın başı gittikçe kanıyordu, bu konuda kendisine bir uyarıda bulunan Andee' ye döndü ve soğuk bir bakış fırlattı. " Bence de bir an önce gitmeliyiz. " dedi ve kızı kaldırdı. Andee' ye yardım istercesine bakışlar fırlatıyordu. Karanlık Orman' ın en derinlerinde olduklarından, çıkış zor olabilirdi ama kolayca çıkabileceklerine emindi Isabel. Sık sık geldiği Karanlık Orman' da huzurunu bulan bir kaç kişi daha da varmış demek ki. Bizi gören bir kaç öğrenci yardım etmeye çalışsalar da, Andee' nin isteği belliydi. Adımlarımı hızlandırarak koşuyor, önümdeki yolu tahmin etmeye çalışıyordum. Koşarak gidiyorduk, Karanlık Orman' ı geçtiğimizde sonunda gelmiştik. Kızın nefes alışları artıyordu, Andee' ye döndüm ve " Böyle bir şey yaptığıma inanamıyorum. " dedim. Ne olacağını beklerken, kıza bakıyordum. Kendi kendine ayılması çok saçma olacak tı ama, böyle bir umut vardı içinde. Şimdi koşarak çıkmak istiyordu, neredeyse.. Andee' nin cevaplarını beklerken süzüyordu Slyhterin' li cadıyı.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 8:53 am