isimsiz



Join the forum, it's quick and easy

isimsiz

isimsiz

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

yok


2 posters

    Sadakat

    Richard Madelon
    Richard Madelon
    Slytherin 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 31
    Taraf : Sence?
    Rp Partneri : Dünya benim, karı kız benim.
    Patronus : Kartal.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Sünger Bob.
    Soyunuz : Madelon.
    Ruh Hali : Sadakat Onayli10
    Tanınmışlık : 1

    Ödüller : YoK

    Sadakat Empty Sadakat

    Mesaj tarafından Richard Madelon Cuma Ocak 01, 2010 5:13 pm

    Kendimden nasıl bu kadar emin olabiliyordum? Ya da şöyle demeli; Henüz on yedi yaşında olan genç ve deneyimsiz benliğimin endişelerle dolu korkunç dünyada oldukça önemli olduğunu nasıl düşünebiliyordum? Cevabı gayet basitti aslında; Hogwarts'ın sihir eğitimi gören öğrencileri arasında gayet tanıdık olan bir simaya ve isme sahiptim. Ün yapan 'Richard Madelon' ismini dolgun dudaklı kızların seslerinden duymak insana haz veriyordu, ya da kıskançlık ve kinle bezenmiş bir bakışla adımı mırıldanan çocukların seslerinden işitmek. Gıpta ya da hayranlık dolu bakışlarla süzülmek, veya her ikisi de. Belki bunlardı şımarmaya yatkın olan ruhumun henüz tam olarak tatmin olmamış egosunu körükleyen. Fakat her ne olursa olsun, dünyanın etrafımda döndüğünü düşünmek oldukça güzeldi. Kimileri bunu kökleri içimde yatan bir hastalık olarak nitelendirebilirdi, lakin öyle bir düşünce kurcalamıyordu beynimi. Bir ayrıcalıktı bana göre narsist olmak. Kırılgan ruhumu, tedirginlikten ve cefadan koruyordu.
    Olağan bir gündü. Güneş, Hogwarts'ın vitraylarla bezenmiş camlarına vuruyor ve koridorları loşluktan kurtarıyordu. Ancak günışığından yeterince faydalanamamış bir koridorda yürümekteydim, bu benim için şans mıydı yoksa şanssızlık mıydı karar veremiyordum. Günışığından haz etmezdim, hayır. Lakin karanlığın güvenilmezliğinden de hoşlanmazdım. Bu yönlerim ele alınırsa, basit bir şekilde 'tuhaf' olarak nitelendirilebilirdim sanırım.
    Kendimi dördüncü katta bulduğumda, günün olağanlıktan sıyrılmaya başladığını duyumsar gibiydim. Dördüncü kat, ha? Normal şartlar altındayken asla uğramayacağım bir yerdi. Fakat kısa sürede teslim olup dolambaçlı koridorları arşınlamaya başladım. Yıllar boyunca hiç ardına bakılmamış sayısız kapıyı eledikten sonra, 'Özel Sınıf' olarak adlandırılan yere ulaşmayı başardım. Özel Sınıf'ın kapısını ittirip açarken amacım neydi bilmiyordum, çocuksu bir meraktı belki de. Yine de omuzlarımı 'banane' anlamında silkip dudaklarımdaki çarpık tebessümle odaya girdim ve içerisinin monotonluğuyla yüzyüze geldim. Tebessümüm titredi ve dondu, yanımda bir kitap getirmeyişime rahat rahat lanet edebilirdim şimdi.
    Gracie Bjerre
    Gracie Bjerre
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 87
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Gracy.
    Soyunuz : Bjerre.
    Ruh Hali : Sadakat Yogun10
    Tanınmışlık : 1

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Gracie Bjerre Cuma Ocak 01, 2010 6:22 pm

    "Pekala, o zaman ödevi tek başına yaparsın."
    Gözlerimi devirerek, karşımda şaşkınlıkla karışık korkmuş bir yüz ifadesiyle bana bakan kızı yolumdan ittirdim. Ne yani, Mrs. Lockwall gerçekten üçüncü sınıf bir Slytherin öğrencisini dinleyeceğimi mi sanmıştı? O halde gerçekten yanılıyordu çünkü kendisini bile dinlemeyecektim. Sinirle, sıramın üzerinde duran kitapları koltuğumun altına sıkıştırdığım gibi, birkaç öğrencinin şaşkın bakışları eşliğinde sınıftan çıktım.

    Oldukça sinirli ve şaşkındım. Sinirliydim çünkü benden küçük birinden emir alacak şekilde yetiştirilmemiştim ve şaşkındım çünkü bu olaya bu kadar sinirlenebileceğimi asla tahmin etmezdim. O kadar kolay sinirlenen biri değildim, fakat sinirlendiğimdeyse bunu gayet açık bir şekilde belli ederdim. Derin bir nefes vererek, camdan üzerime doğru vuran güneş ışınları nedeniyle sarı rengini almış, düz saçlarımı, boşta kalan elimle kulaklarımın arkasına sıkıştırdım. Yeşil gözlerim, sinirle kısılmıştı. Nereye gittiğimi ve ne yapacağımı bilmiyordum. Belki şimdiden müdürün odasına gitmeliydim. Bir dersin ortasında kapıyı çarparak sınıftan çıkmıştım ve bunun yanıma bırakılacağını sanmıyordum. Çok da umrumda değildi hani. Omuzlarımı silktim ve adımlarımı sıklaştırdım. Koridorda böylesine amaçsızca yürürken, sinirlerim daha fazla geriliyordu.

    Dördüncü kata kadar çıktığımı fark ettiğimde, yüzümde beliren şaşkın ifadeye engel olamadım. Dördüncü kata Biçim Değiştirme dersi ve kütüphane dışında genelde uğramazdım. Kendimi ayaklarımın götürdüğü yere bıraktığımda, daha sık uğradığım bir yere gideceğimi düşünmüştüm. Fakat şu an nereye geldiğimin ne önemi vardı? Zaten yalnız kalmaya ihtiyacım yok muydu? Bu düşünceler içinde karşıma çıkan ilk sınıf olan Özel Sınıfın önünde durdum. Her ne kadar yalnız kalmak istesem de, daha önce buraya hiç gelmediğim için tereddütte kalmıştım. Ama ne olabilirdi ki? Terlemiş olan ellerimi, eteğime silerek sınıf kapısının soğuk kulpunu çevirdim ve içeri girdim. Merakla sınıfı süzdüğümde ilk başta boş olduğunu sansam da, birdan fark ettiğim tanıdık simayla birlikte yüzüme bir gülümseme yerleşti. Richard. Her zamanki gibi sinirimi alıp götürmeyi başaran kendinden emin ifadesiyle karşımda duruyordu. Onunla oldukça yakın arkadaştık. 5 yıldır süren dostluğumuzu birçok kişi kıskanıyordu belki de, fakat bizi birbirimize bağlayan bir şeyler vardı. Bilemiyordum, şu an bunu kelimelere dökecek durumda değildim. Gülümsememi hiç bozmadan yanına gittim ve omzuna hafifçe bir yumruk attım. "Hey Richard, seni burada görmek ne büyük şeref."



    En son Gracie Bjerre tarafından Cuma Ocak 01, 2010 7:06 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Richard Madelon
    Richard Madelon
    Slytherin 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 31
    Taraf : Sence?
    Rp Partneri : Dünya benim, karı kız benim.
    Patronus : Kartal.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Sünger Bob.
    Soyunuz : Madelon.
    Ruh Hali : Sadakat Onayli10
    Tanınmışlık : 1

    Ödüller : YoK

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Richard Madelon Cuma Ocak 01, 2010 6:56 pm

    "Hey Richard, seni burada görmek ne büyük şeref." 'Şeref' sözcüğünü tanımlayacak olursak, bir meleğin karşısında dikilmek diyebilirdim rahatlıkla. Ve o an, 'şeref' sözcüğünün tam ortasında yer aldığımın da ayırdındaydım. Olanca güzelliğiyle karşımda duran meleğin çehresine dikmiştim gözlerimi ve beş yıl boyunca bu mükemmelliğin nasıl farkına varamadığıma hayıflanıyordum. Anlamla bakan yemyeşil gözler, kavisli kaşların yer altında el değmemiş iki zümrüt gibi parıldamaktaydı. Biçimli bir burun, kıpkırmızı dudaklara uzanıyordu. Düzgün çehre hatlarıyla çevrelenmiş yüzün etrafında, dalgalı kahverengi saçlar vardı. "Seni de öyle." diye yanıtlamayı başarınca, kendimi şanslı saymıştın. Eşsiz bir panaromayı seyre dalmak gibiydi Gracie'yi izlemek, insanın nefesi kesiliyordu. Ve sadakate dayalı tüm kelimeler kulaklarımda çınlarken, ne yapacağımı bilemiyordum. Parcellita... Parcy... Hadi ama Richard! Parcellita'yı kırmıştım. Bir kızın yüreğinin kaldırabileceğinden daha fazla cefa vermiştim ona ve ondan özür dilemeden önce tüm olanları unutturmaya kararlıydım. Ancak şimdi... Verdiğim sözler ve tuttuğum yeminler, hepsi birden rüzgâra karışıp yok olmuştu sanki. Ellerimin arasından tatlı meltemle sürüklenenlerin ardından yas tutmanın saçma olacağına kanaat getirirken, içten içe aptallığıma sinirleniyordum.
    Bir adım attım. Önemsiz, küçük bir adım. Ancak Gracie ile aramdaki mesafeyi azaltması yönünden değerliydi benim için. İşte şimdi, yüzlerimizin arasında sadece birkaç santimlik fark vardı. Gözlerini bürüyen şaşkınlığı anlayışla karşıladığımı göstermek istercesine gülümsedim gözlerimle. Korkma Gracie. İçimde kıpırdanmaya başlayan bir takım duygulara anlam verememeye başlamıştım ki, yüzümü daha da yakınlaştırdım Gracie'nin çehresine. Sıcak nefesini tenimde duyumsayabiliyordum şimdi. Ve dudaklarını da hissetmek istiyordum, kendiminkilerin üstünde... Karşı koyabileceğimin de ötesinde bir çekim vardı beni ona yaklaştıran, bir arzu değildi. Bir emir. Ve emre itaat ettim... Önce yavaşça dokundurdum dudaklarımı, ruhumda alevlenen hazza teslim oldum daha sonrasındaysa. Karşılık verip vermeyeceği umrumda değildi. Dudaklarını aralamaya çalıştım umutsuzca, geçit vermeyen kale surları gibi önümde bir engel olarak duruyorlardı. Bedenime yayılan reddedilme duygusu, birdenbire Gracie'nin dudaklarının aralanmasıyla son buldu. Onu öperken, Parcellita'nın umutsuz düşlerini çoktan unutmuştum bile...
    Gracie Bjerre
    Gracie Bjerre
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 87
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Gracy.
    Soyunuz : Bjerre.
    Ruh Hali : Sadakat Yogun10
    Tanınmışlık : 1

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Gracie Bjerre Cuma Ocak 01, 2010 7:51 pm

    "Seni de öyle." Gülümsememin büyümesine engel olamadım. Her kızı etkilediği gibi şu an beni de baştan çıkardığı bariz bir gerçekti. Bu düşünceyle irkildim, en yakın arkadaşımdı Richard. Nasıl böyle düşünebilirdim? Fakat elaya çalan yeşil gözleri, biçimli hatlarının etrafını süsleyen siyah saçları ve o küstah sırıtmasından etkilenmemek mümkün müydü? Bunun cevabı gayet açıktı, hayır. Hiçbir şey söylemeden öylece ona baktım. Bunun nedeni söyleyecek bir şey bulamamam olabilirdi. Ki o da aynısını yapıyordu. Bana bakıyordu. Daha doğrusu yüzündeki ifadeye bakarak diyebileceğim kadarıyla, beni görüyordu. Bu duyguyla pek karşılaşmamış olmama rağmen, utanarak başımı öne eğdim. Bu hareketimden bile suçluluk duyuyordum. Richard, en yakın arkadaşım ve bir sevgilisi var. Ama buna engel olamıyordum. Onu sevmek, hissetmek, görmek, duymak... kaçınılmazdı. Ondan ve bakışlarından kaçamıyordum. Şu an ona karşı hissettiklerimden de. Evet, o kaçınılmazdı ve onu istiyordum. Bana yaklaştığını ve aramızdaki mesafeyi kapattığını sezdiğimde, başımı kaldırarak gözlerimi onun gözleriyle buluşturdum. Her zamanki alaycı bakışların yerini, anlayışlı bakışlar almıştı. Bu Richard için pek normal bir durum değildi. Aynı zamanda benim için de. Onu böyle görmeye alışkın değildim. Fakat o, aynı etkileyici bakışlarla bana yaklaşmaya devam ediyordu. Heyecanıma ve şaşkınlığıma rağmen hala düzgün bir ritimle çarpan kalbim ve nefesim kesilmeden onun yakınında bu şekilde durabilmem beni şaşırtmıştı. Önce nefesini yüzümde hissettim, daha sonraysa aralanan dudakları benimkilerle buluştuğunda ne yapacağımı bilemedim. Ona karşılık vermeli miydim bilmiyordum. Beynim, onun bir sevgilisi var, diye bağırıyor, kalbim ise onu susturmak istercesine seni istiyor, diyordu kendinden emin bir sesle. Ben, her zaman mantıklı davranan biriydim, fakat şu an beynimi dinlemek istemiyordum. Sadece bir kereliğine, bir kereliğine kalbimi dinlesem ve kuralları yıksam ne kaybederdim? Belki kapıdan biri girerdi ve bunu bütün okula yayardı. Ah, hadi ama. Böyle saçma düşüncelere yer verdiğim için kendimi adeta bir salak gibi hissediyordum. Ve, evet. Onu istiyordum, o halde istediğimi almak için savaş vermeliydim. Ki bu saatten sonra buna gerek olduğunu da sanmıyordum. Dudaklarımı aralayarak ona karşılık verirken, ellerimi boynuna doladım ve onu kendime daha da yaklaştırdım. Onun dudaklarını, kendi dudaklarımda hissetmek ve ona bu kadar yakın olmak... Hayır, bunu tarif edebileceğimi sanmıyordum. Bu anlatılamaz bir duyguydu. Ellerimi, çenesine kadar düşen saçlarında gezdirirken bundan sonra biz diye bir şeyin olup olmayacağını -ya da daha açık bir şekilde kalıp kalmayacağını düşünüyordum.
    Richard Madelon
    Richard Madelon
    Slytherin 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 31
    Taraf : Sence?
    Rp Partneri : Dünya benim, karı kız benim.
    Patronus : Kartal.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Sünger Bob.
    Soyunuz : Madelon.
    Ruh Hali : Sadakat Onayli10
    Tanınmışlık : 1

    Ödüller : YoK

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Richard Madelon Cuma Ocak 01, 2010 8:34 pm

    Kelimelerin bile yetersiz kaldığı bir anı paylaşıyor olmanın getirdiği haz, hiçbir şeyle boy ölçüşemezdi. Gracie'nin ipeksi dokunuşlara sahip ellerini karmakarışık saçlarımın arasında hissetmek, içimde taşmak üzere olan duyguları körüklüyordu. Benliğimde boy gösteren sadakat sorununu çözmek için doğru zaman değildi, hayır. İşte bu yüzden, sorunlara kulağımı tıkayıp Gracie'nin dolgun dudaklarına yöneldim yeniden. Dudaklarım yavaşça dudaklarından ayrılırken, gözlerimiz tutkuyla birbirine perçinlendi. Arzu dolu bakışlarıma karşılık vermesi, içimi mesrurla doldurmuştu. Bedenimin her zerresinde duyumsamak istediğim zevki artıracak bir şey yaptım; dudaklarımı boynuna yönelttim. Nabız gibi atan ve ince derisinin altında kıvrılarak ilerleyen kanının sıcaklığıyla büyülenmiştim. Teninin her bir ayrıntısını ezberlemek istercesine dolaştırdım dudaklarımı boynunda, ancak tişörtünün bağrına kadar iliklenmiş düğmeleri önümde bir engeldi. Tatmin olmamış bir hırsla düğmelerini iliklerinden ayırdım. Yaşına göre dolgun olan göğüslerine doğru ince ince sızan hafif karaltıdan sıyırmak istiyordum onu. Ancak acınacak hâldeydim, kendimi bir pislik gibi hissediyordum. Lakin pislik oluşuna hayıflanmayan bir pisliktim ben.
    Duygular. Başladığım şeyi bitirdiğimde, ne hissedeceğimizi düşündüm. Gracie hiddetlenecekti belki de, öfke sinsi bir yılan gibi kıvrılarak ilerleyecekti içinde ve yanakları kızaracaktı kinden. Belki de zevk duyacaktı yaşayacaklarımızdan, beklenti dolu bir tebessümle son bir kez öpecekti beni. Peki ya ben? Ben ne düşünecektim? Delicesine bilmek istediğim şey buydu. Pişmanlık? Kin, garez? Kestiremiyordum, gelecek sisli bir uçurumdan farksızdı.
    Boğazımın derinliklerinden kopup gelen bir iniltiyle birlikte, tüm tedirginliklerimden sıyrılıp Gracie'nin boynunu öpmeye devam ettim. Heyecandan doğan bir kaç ter damlası, yavaş yavaş süzülüyordu göğüslerine doğru. Hissettiğinden emin olduğum heyecanın aynısını içimde duyumsadım.
    Gracie Bjerre
    Gracie Bjerre
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 87
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Gracy.
    Soyunuz : Bjerre.
    Ruh Hali : Sadakat Yogun10
    Tanınmışlık : 1

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Gracie Bjerre C.tesi Ocak 02, 2010 5:36 pm

    Dudakları boynuma doğru ilerlerken, başımı yukarı kaldırıp, çenemi onun alnına dayadım. Boynuma kondurduğu küçük öpücükler, benliğimin şehvetle dolmasına neden olmuştu. Birbirine bastırdığım dudaklarımın aralanmasıyla, havaya karışan kesik inilti tüm sınıfta yankılandı. Ardından derin bir nefes alarak, Richard'ı kendime daha da bastırdım. Bütün arkadaşlık yeminlerini unutmuş, kendimi tamamen ona kaptırmıştım. Bu heyecanlı dakikaların sonrasında ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Belki şu an benimle bu anı paylaşıyor olmasının nedeni bana karşı hissetiği hislerdi. Belki de onun için sadece bir eğlenceydim. İkisinin de olmamasıydı aslında tercihim. İstemiyordum ona bağımlı olmayı ve en küçük tartışmada o kadar yılı çöpe atmayı. Ve istemiyordum onun için bir eğlenceden farksız olmayı, yıllar boyunca onu yanlış tanımış olmayı. Fakat bunları düşünmek için artık çok geçti. Vücuduma her dokunuşuyla baştan çıkan bedenimin, ne dersem diyeyim bu anı mahvetmeyeceğini biliyordum. Ne olacağını görmek için beklemek de, bu anı mahvetmemek için yapılabilecek en iyi şeydi. Richard'ın terden nemlenmiş dudaklarıyla, göğüslerime doğru ilerlemesi ve gömleğimin birkaç düğmesini çözmesiyle birlikte, onu arkamızdaki sıralardan birine çektim. Bu ani hareketimle biraz afallamış olsa da, dudaklarını hala vücudumda hissedebiliyordum. Ellerimi gömleğinden içeri sokup, ince parmaklarımı zarifçe vücudunda gezdirmeye başladığımda, çoktan belimin hizasındaki sıralardan birine yaslanmıştım bile.
    Richard Madelon
    Richard Madelon
    Slytherin 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 31
    Taraf : Sence?
    Rp Partneri : Dünya benim, karı kız benim.
    Patronus : Kartal.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Sünger Bob.
    Soyunuz : Madelon.
    Ruh Hali : Sadakat Onayli10
    Tanınmışlık : 1

    Ödüller : YoK

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Richard Madelon C.tesi Ocak 02, 2010 7:04 pm

    Huzur veren dokunuşlarını kendi tenimin üstünde hissedebilmek, o güne değin duyumsamadığım tüm egzotik heyecanları kendi içimde yaşatıyordu bana. Parcellita ile birlikteyken bile kendimi bu kadar özgür hissedemiyordum, çünkü o tıpkı benim gibi hırsın ete kemiğe bürünmüş hâliydi. Oysa Gracie... Yeşil işlemeli cübbeyi giyiyor olmasına karşın, gözlerinde henüz masumluğun tatlı tonlarını görebiliyordum dikkatli baktığımda. Ve şimdi ben, o bakışların tüm güzelliğini kendi ellerimle parçalıyor, kaybedilen her saniyenin kefareti olarak Gracie'nin masumluğundan çalıyordum. Yeter Richie, şimdi kinin sırası değil. İnce ve narin bedeni, eskimiş sıralardan birine yaslanınca, vücudu porselenden yapılmışçasına dikkatle hareket ederek zarif bedenini kollarımın arasına alıp Gracie'yi sıranın üstüne oturttum. Birkaç saniyelik bile olsa birbirine kenetlenen gözlerimizde aynı ifade yer almaktaydı; şehvet. Nüksetmeye başlayan öpücüklerim, dudaklarının her bir kıvrımını ezberlemek istercesine ilerliyordu. Artan heyecanımızı bastırmak için dudaklarımı çekmeyi başardım dudaklarından, duyduğum hazzın etkisiyle boğuklaşan sesimle fısıldadım; "Günahla gerçeği ayıran sınırdayız." Gözlerindeki umutsuzluğu görmek değildi amacım, bu yüzden bakışlarındaki donukluğu farkettiğimde var olduğunu bile bilmediğim yüreğim dağlandı. "Fakat umrumda değil." Ruhumda alevlenen hislerle cebelleşmeye çalışmak, tamamiyle yersiz ve komik bir düştü bana göre. İsteğe boyun eğmeye karar verdim ve onunla boğuşmayı bıraktım. Bir an için unuttum herşeyi, acı çektirdiğim herkesi ve herşeyi. Günışığının bile aydınlatmaya yetmediği bomboş bir sınıfta, sadece Gracie ve ben vardım. Zevkten titreyen bedeniyle, masumluğun canlı hâliydi o. Bense çocukluğun o saf düşlerinden yıllar önce sıyrılmıştım. Ve niyetim onu da kurtarmaktı bu toz pembe hayallerden. Nitekim benim yardımım olmadan da kendi işini halledebileceğinin ayırdındaydım. Sadece kendi menfaatlerini gözeten bir kız olabilir miydi karşımdaki? Ancak çıkarcı birindense, masum biriyle sevişiyor olmak, kişisel anlayışıma daha uygundu.
    Zevklerimi yansıtan fikirlerimi elimin tersiyle ittirerek, ana odaklanmaya çalıştım bir süreliğine. Çıplak teninde gezdirdim bakışlarımı ve hiç düşünmeden devreye soktum dudaklarımı. Vücudunun her bir santimine bahşettiğim öpücükleri hesaba katmadığının ayırdındaydım. Sırf öpücükle sınırlı kalmamıştı verdiklerim, içimdeki zevkim bir kısmını da veriyordum Gracie'ye. Tıpkı bir şelale misali omuzlarına ve sırtına dalga dalga dökülen kahverengi saçlarını aldım avuçlarımın arasına, böyle bir girişimde bulunmak tahmin edebileceğimin de ötesindeydi. Şimdiye kadar sevebilmiş miydim kızları? Cinsel ihtiyaçlarımın ötesine geçebilmiş miydi aramızda yaşananlar? Oysa Gracie ile olanlar hepsinden, hatta Parcy ile aramda geçenlerden bile farklıydı.
    Gracie Bjerre
    Gracie Bjerre
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 87
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Gracy.
    Soyunuz : Bjerre.
    Ruh Hali : Sadakat Yogun10
    Tanınmışlık : 1

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Gracie Bjerre Paz Ocak 03, 2010 5:10 pm

    Richardın zorlukla sarfettiği cümlelere sadece başımı sallayarak cevap vermiştim. Tüm bu yaşadıklarımızın sonunda ne olacağı şu an umrumda değildi. Evet, belki bu dakikalar başlı başına bir günahtı. Yine de bu şeyi, hissederek yaptığımızdan, bedenini zevk için satanlardan daha masum bir duruma düşüyorduk. Yani, en azından ben hissederek yapıyordum. Bedenimi ona, sevdiğim için sunuyordum, çıkarlarım için değil. İşte bu da beni sıradan bir sürtükten ayırıyordu.
    Kısa bir bakışmanın ardından tekrar vücuduma yönelmesiyle, bacaklarımı onun beline doladım. Zaten dizimin üstünde olan eteğim bu hareketimle daha da yukarı kaymıştı. Omuzlarını kavradığım ellerimle, onu kendime biraz daha bastırdığımda, artık tamamen bir bütün olmuştuk. Heyecandan nefes nefese kalmış olmama rağmen, sert bir şekilde dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım. Omuzları ve beli arasında gezdirdiğim ellerim, artık aynı hareketi tekrarlamaktan bıktığından, hızlı bir hareketle zaten yarısı çözülmüş olan düğmelerini, çözerek, gömleğini omuzlarından aşağı doğru sıyırdım. Ortaya çıkan kaslı vücudunu daha iyi görebilmek amacıyla bir saniyeliğine ondan ayırdığım dudaklarım, istekle kıvrılırken dağınık saçlarında gezdirdiğim parmaklarım, adeta onları yolmak istercesine çekiştiriyordu. Tekrardan dudaklarına yönelttiğim öpücüklerimi kulağına doğru kaydırarak, fısıldadım. "Richard..." Duyduğum hazdan dolayı, devamını getirememiştim. Tekrardan dudaklarını, tenimin çıplak yerlerinde hissetmek adına başımı geriye attığımda, küçük çaplı bir inilti koyverdim.



    Kötü olduğunu bilmek, and you bilmek neden kötü.
    Richard Madelon
    Richard Madelon
    Slytherin 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 31
    Taraf : Sence?
    Rp Partneri : Dünya benim, karı kız benim.
    Patronus : Kartal.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Sünger Bob.
    Soyunuz : Madelon.
    Ruh Hali : Sadakat Onayli10
    Tanınmışlık : 1

    Ödüller : YoK

    Sadakat Empty Geri: Sadakat

    Mesaj tarafından Richard Madelon Paz Ocak 03, 2010 8:17 pm

    İçimde ilerlemesine engel olamadığım arzuya boyun eğerek, Gracie'nin çıplak tenini yarı yarıya örtmekte olan tişörtünü çıkarttım. Yumuşak kumaşın teninden sıyrılırken çıkardığı tatlı hışırtı, beni mest etmeye yetmişti. Şevkle birlikte atıldım ve öpücüklerimi tenine kondurmaya devam ettim. Bu arada bir yandan sırtını sıvazlıyor ve narin bedenini benimkine daha çok yaklaştırıyordum. Sıcak vücudunu benimkinin üstünde duyumsayabilmek, tahmin edebileceğimden daha büyük bir haz veriyordu bana. Yumuşak iniltilerine sert ve susturucu bir öpücükle karşılık verirken, dudaklarımın öpüşmekten morardığını hayal ettim ve içten içe güldüm. Dudaklarımı onunkilerden ayırabildiğimde, parmaklarımı solgun benizinde gezdirdim ve yüzünün güzelliğinin tadını çıkardım. Pencerelerden sızan güneş ışınları, çıplak derimde oynaşıyor ve içimi değişik bir ürpertiyle kaplıyordu. Anlaşılmaz bir şeyler mırıldanarak yeniden Gracie'ye döndüm ve masumiyetten sıyrılmış, şehvetli bakışları gördüm. Bu, ruhumda alevlenen hisleri körüklemeye yetmişti. Ellerimi, kucaklayıcı bir kışkırtıcılıkla vücudunda gezdirmeye başladım ve bu arada onu öpmeyi bırakmıştım. Zaman, olanca hızıyla akıp geçerken bir anda her şey olup bitmişti. Yaptığımdan memnuniyet duyuyor muydum? Bilmiyordum. İşte bu her gün karşı karşıya geldiğim bir sorun değildi.

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 11:44 am