isimsiz



Join the forum, it's quick and easy

isimsiz

isimsiz

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

yok


4 posters

    And 1

    Aaron Joshua Rhys
    Aaron Joshua Rhys
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 103
    Yaş : 30
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Pay-Shey :D
    Patronus : Karga.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Josh.
    Soyunuz : Rhys.
    Ruh Hali : And 1 Keyifl10
    Tanınmışlık : 12

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty And 1

    Mesaj tarafından Aaron Joshua Rhys Paz Kas. 22, 2009 1:12 pm

    Aceleyle banyodan çıktım. Abim çantaların içine gerekli şeyleri yerleştiriyordu. Bense gözlerimin önüne düşen ıslak saçlarımla oynuyordum. Bunun abimi çileden çıkaracağını biliyordum ama sanırım kalkmak için bana bağırmasını bekliyordum. ''Andrew! Neden üstünü giyip, eşyalarını toplamıyorsun?'' evet, beklendik sinirli bağırış sonunda duyulmuştu. Omuzlarımda duran havluyu alıp saçlarımı kurulamaya başladım. Oldukça karışmışlardı. Yatağın üstünde duran, bana iki beden büyük gelen eşorfmanlarımı üstüme geçirdim ve asamı çıkararak, ''Pack'' dedim. Bütün eşyalar toparlanmıştı. Abim bunu yapmamı istemiyordu; sorumluluklarımdan kaçıyormuşum. Kimin umurunda? Abim çoktan taksiye binmiş, beni bekliyordu. Çantaları yine bana bırakmıştı. Umutsuzca başımı salladım ve yerde duran çantaları elime aldım. Abim bağırıyordu, ''Hadi Andrew!'' geliyordum işte ne diye hala bağırıyordu. Bagajı açtım ve çantaları içine attım.

    Havaalanına gelmiştik, şimdi sadece bir kaç saatlik yolumuz kalmıştı. Bu maç için abimle saatlerce antreman yapmıştık. Bir açıdan Hogwats'ın kapatılması iyi olmuştu eğer kapatılmasaydı bu maç için kaçmak zorunda kalırdık. Neyse ki böyle bir şey yapmak zorunda kalmadık. Havaalanında bekleyen bizim gruptu. Yanlarına gittik. Bizim bir İngiliz okuluna gittiğimizi biliyorlardı, bu sorunu çoktan çözmüştük. Arkadaşlarımla selamlaştım. Onları gerçekten özlemiştim. Şimdi böyle önemli bir maçta yine birlikte olmak gerçekten özlediğim bir duyguydu. Uçağa bindik. Cam kenarına oturdum. Uçak havandı. Kulaklıklarımı taktım ve geçmişimi düşündüm. Neler yaşadıklarımı... Gözlerimi kapattım, dalmışım.

    Uyandığımda New York'a gelmiştik. Çantaları aldık ve maçın olacağı yere gittik. Herkes son hazırlıklarını yapıyordu. Soyunma odasındaydık. Herkes çoşmuştu. Çantamdan formamı çıkardım ve dolabımın içine koydum. Üstümde ki eşorfmanlardan kurtuldum ve bana büyük gelen basketbol formamı giydim. Ayakkabılarımı da bağladıktan sonra herşey tamamdı. Daha maçın başlamasına biraz vardı fakat sahaya çıkmıştık. Millet çoşmuş bir şekilde bağrıyordu. Bu ortamı çok özlemiştim, gerçekten. Ezici bakışlarımı etrafta dolandırıyor bir yandan da içeceğimi yudumluyordum. Gözüm bir kıza takıldı. Ah, bu kızı tanıyordum. Bu Taylor'dı. Ama burada ne işi vardı? Neden bilmiyorum ama onu gördüğüme çok sevindim. Yüzümde sevimli bir gülümseme vardı ama birden olmuştu. Koşarak yanına gittim. ''Hey senin ne işin var burada?'' dedim merakımı gizlemeden. Gerçekten şaşırmıştım. O da çok şaşırmışa benziyordu. ''Seni burada göreceğimi hiç tahmin etmemiştim'' dedim tekrar gülümseyerek. Ona bakıyordum. Ama etraf oldukça sesliydi. Umarım söylediklerimi duyabilmiştir.
    Taylor Simona Espera
    Taylor Simona Espera
    Gryffindor 3. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 123
    Yaş : 29
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Andrew Boucher'ı çok seviyor.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Simon. Sadece aile.
    Soyunuz : Espera
    Ruh Hali : And 1 Nerdey10
    Tanınmışlık : 5

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Taylor Simona Espera Paz Kas. 22, 2009 1:37 pm

    New York herzaman tuhaf gelmiştir bana.Abimin kapışması vardı.Sabah erkenden kalkmam gerekti.Babamdan izin almam zor olmadı.Herzaman anlayışlıydı.Bu şehir Kaliforniya gibi değildi.Daha tehlikeliydi.Ya gökdelenlerinin en tepesindeydin yada en aşagısında varoşlarda.Metroya uykulu uykulu bindim.Rahat şeyler giymiştim.Ne de olsa kapışmaya gidiyordum.Ya kavga çıkacaktı ya kavga çıkacaktı.Geniş kapşonlumu kafama geçirdim.Kulaklıklarımı taktım.İngilterede hiçbir hareket yoktu.Hayat,müzik herşey Amerikadaydı.Müzik listem tamamiyle yeniydi.Tazelenmiştim.Tatil işe yaramıştı.Metroda uyuyakalmışım.Otomatik kapılar açıldığında sersemleyerek dışarı çıktım.Telefonumdan sesler gelmeye başlamıştı.Elime alıp açtım.Arayan abimdi.Heyecanlıydı.''Heyy taylor acele et ! '' diye bağırıyordu.''taaaamam'' diye geçiştirdim.Hızlandım.Arada da homurdanıyordum.Maçın olduğu yere geldiğimde nefes nefeseydim.Kulaklıklarımı çıkardım.İçerisi sıcak ve kalabalıktı.Özlemiştim burayı.Yavaş yavaş yürüdüm.Seyircilerin arasında yerimi aldım.Gözlerim tanıdık birilerini ararken yanıma koşarak gelen birini gördüm.''Olamaz...'' diye mırıldandım.Bu oydu Andrew bana doğru sırıtarak koşuyordu.Bana doğru...Andrew...??
    ''Hey senin ne işin var burada?'' diye sordu.Şasırmıştım.
    ''Seni burada göreceğimi hiç tahmin etmemiştim'' diye devam etti gülümsemesi hala yüzüne hakimdi.Bende ona güldüm.Beni gördüğüne sevinmiş gibiydi.Aman Tanrım sevinmişti...''vayy'' dedim biraz ukalaca.''Asıl senin ne işin var burada...bakıyım yoksa sende mi takımdasın ? ''.Günümdeydim.O buradaydı ve konuşuyorduk...
    Aaron Joshua Rhys
    Aaron Joshua Rhys
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 103
    Yaş : 30
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Pay-Shey :D
    Patronus : Karga.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Josh.
    Soyunuz : Rhys.
    Ruh Hali : And 1 Keyifl10
    Tanınmışlık : 12

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Aaron Joshua Rhys Paz Kas. 22, 2009 3:45 pm

    ''Asıl senin ne işin var burada... Bakıyım yoksa sende mi takımdasın?'' nasıl bir soruydu bu, bensiz maç mı olurdu. Her ne kadar abim kadar iyi bir And 1'cı olamasam da yine de iyiydim. Zaten abimle beni ayıran şeyde buydu; o bir Streetball'cu ben ise Basketbol'cu. Yine de And 1'de oynuyordum. Zaten NBA'dekiler de Streetball'culardan çıkar. Ciddi bir ses tonuyla, ''Evet And 1'da oynuyorum'' dedim. Vakit gelmişti sahaya gitmem gerekiyordu. Taylor'ın yanağına küçük bir öpücük kondurarak, ''Bana şans dile'' dedim ve sahaya koştum. Hiç bir zaman kızları etkilemeye çalışmazdım. Şimdi de öyleydi onu etkilemeye çalışmıyordum; bunu zaten yapmıştım. Bu düşünce gülümsememe sebep olmuştu. Sonunda maç başladı. Belki benden daha uzunla vardı ama benim kadar insanı deli eden sadece abim vardı. Yorucu ve bir o kadar da heyecanlı dakikalar geçiyordu. Top elime geçtiğinde karşı takımdan birisi önümde topu almaya çalışıyordu. Formasına dikkat ettiğimde Espera yazdığını gördüm. Daha önce hiç görmemiştim ve tanımıyordum. Yüzüme sinsi bir gülümseme yerleşmişti. Bu çocukla uğraşmak istiyordum. Aslında kurtulmak çok kolaydı. Ama bende Streetball'da kendimi göstermek istiyordum. Topu elimde dolandırıyor formanın içinde döndürüyordum. Bacaklarımın arasında sektiriyordum. Öyle ki bu durum tam olarak yedi dakika sürmüştü. Ve bir türlü topu elimden almayı başaramamıştı. Karşımda ki Espera'nın iyice çıldırdığını görebiliyordum. Fakat sonra abimin bağırmasıyla potaya doğru hızla koştum. Önümdekileri geçerek potaya doğru yaklaşık iki metrelik bir sıçrayışla smaç bastım. İlk kez bu kadar dehşet verici ve karşı takımı sinir bozucu bir performans sergilemiştim. Smaçımla beraber maç bitti. Çok terlemiş ve yorulmuştum. Maçı almıştık! Karşı takımı 65'e 80 sahaya gömmüştük. Yüzümde ki haince gülümsemeyi gizlemiyor sahada adeta çığlık atıyordum. Takımdakilerle el sıkışıyor ve sarılıyorduk. Her galibiyetten sonra neler olacağı açık. Hep birlikte bara gidecek ve sabaha kadar zaferimizi kutlayacaktık. Soyunma odasına girdik. İçeride şampanya patlattılar. Yarısını da başımdan aşağı abim dökmüştü. Elinden şişeyi aldım ve tepeme diktim. Çok fazla yapış yapıştım. Hemen duşa girdim. Çok uzun kalmadım. Çıktım ve başka ıslak olmayan bir forma giydim. Tekrar sahaya çıktık. Sevincimi gizlemiyordum. Takımdakiler biribirinin üstüne çıkmıştı. Seyirciler ise sürekli çığlık atıyorlardı. Etrafa göz gezdirdim. Taylor'ı gördüm ve yanına gittim. ''Taylor, gece bizimle takılmak ister misin? Oldukça eğlenceli olacak'' dedim gülümseyerek. Tam o sırada maçta deli ettiğim çocuk yanımıza geldi. Buda nerden çıktı şimdi?
    Taylor Simona Espera
    Taylor Simona Espera
    Gryffindor 3. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 123
    Yaş : 29
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Andrew Boucher'ı çok seviyor.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Simon. Sadece aile.
    Soyunuz : Espera
    Ruh Hali : And 1 Nerdey10
    Tanınmışlık : 5

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Taylor Simona Espera Paz Kas. 22, 2009 4:19 pm

    Benim sorumla beraber yüzü bozuldu.''ahhh lanet olsun...''diye bağırdım içimdeki şeytana.Daha ben içimle kavga ederken
    ''Evet And 1'da oynuyorum'' dedi.Ukalaca gülümsedi.Övülmek istiyordu.Maç başlıyordu.Daha fazla yanımda duramazdı.''Bana şans dile'' dedi ve yanağımdan öptü.Neee beni mi öptü??.Evett işte bu...Sanki normal bir davranış sergilemiş gibi koşarak geri döndü sahaya.Az daha ölüyordum.Okul zamanı bana hiç böyle sıcak davranmamıştı.Sanki benden hoşlanmıyor gibiydi.Ama şimdi benim için geliyor bana soru soruyor hatta beni öpüyordu.Bu çocuk hiçde normal değildi.Oyuncuları teker teker analiz ettim.Tanıdığım biri daha vardı.Grayson...Bana anlatmıştı bu maçta oynayacağını ama Andrew sayesinde unutmuştum.Gözlerine baktım selam vermeliydim.İyi arkadaştık.Çok meşguldu sürekli bişeyler söylüyordu takımındakilere..Vazgeçtim maçtan sonra ona dönerdim.Lanet olasıca abim hala etrafta görünmüyordu.Kesin geç kaldı diye düşünmeye başladım.Maçın başlama düdüğü çalınca ortalık sessizleşti.Sonunda onu gördüm.Maçtaydı.Streetball maçları hep aynıdır.Herzaman heyecanlı...ve saldırgan.Bu ise farklıydı sahada Andrew vardı yaşam kaynağım ve beni öpmüştü.Şu an sadece şu maçın bitmesini ve eve gidip bu öpücüğü düşünmek istiyordum.Yüzümü asla yıkamıcam.Küçük bir kahkaha attım ama ciddiydim.Vefa borcum nedeniyle arada göz ucuyla abime bakıyordum.Yine öyle bir anda Andrew abimin üzerinden smaç basmıştı.Şok oldum.''Tamam..şimdi yandım '' diye homurdandım.Tecrübeyle sabit bu bir kavga nedeni.Hemde ne kavga.Sıkıntı baSmıştı.Şans işte maç bitti.Andrew ve Graysonın takımı kazandı.Çıldırmışlardı adeta.Sonra iki takımda soyunma odasına girdi.Abimi düşünüp derin bir offf çektim.Sonuma doğru yaklaşıyordum.Sahaya inemezdim.Gelip beni burdan almalıydım.Evet biri geldi ama abim değil Andrew yüzünde zaferin güzel tadı vardı.Çok daha güzeldi.Gözlerime bakarak''Taylor, gece bizimle takılmak ister misin? Oldukça eğlenceli olacak'' dedi.Ve işte son... abim yanımda belirdi.Andrew da şasırmıştı.''aaaa.bak Gasol bu Andrew ,Andrew bu abim Gasol '' dedim.Tek korkum abimin küsmesiydi.Öyle sıradan bir insan değildi.Andrew a saldırmazdı yani umarım...Yaklaşık bir 10 sn sessizlik oldu.Neyseki abim beni şasırtmadı ''Merhaba Andrew '' dedi.Sesi hiç hoşuma gitmedi..Andrew sertçe itti bir anda.aahhh lanet olsun..!!.Andrew da ona karşılık veriyordu.Küfürler arada uçuşuyordu.Nasıl biliyorum ama ya kavga ya kavga .Aralarına girmeye çalıştım.Ağlayabilirdim.Niye ben ya niye ben..Tam işler çığrından çıkmışken.Kurtarıcım koşarak geldi.''Heyyyy ''diye bağırdı Grayson.Abim durdu ''Sen karışma '' dedi grayson a sertçe.Andrew hiçbirşey umrunda değildi.''Andrew !!'' dedi bu kez Grayson.Bu sefer durma sırası Andrew daydı.Derin bir nefes aldım.Grayson 'a bakarak ''şükürler olsun '' dedim yalvarır gibi.O olmasaydı ben bitmiştim.Gerçi hala bitik bir durumdaydım...
    Aaron Joshua Rhys
    Aaron Joshua Rhys
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 103
    Yaş : 30
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Pay-Shey :D
    Patronus : Karga.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Josh.
    Soyunuz : Rhys.
    Ruh Hali : And 1 Keyifl10
    Tanınmışlık : 12

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Aaron Joshua Rhys Paz Kas. 22, 2009 5:11 pm

    Kısa süreli bir sessizlik oldu. Taylor hiç sakin görünmüyordu. Ama ben yanımızda ki çocuğa odaklanmıştım. Sinsice gülümsüyordum, onu deli etmiştim. Taylor sessizliği bozarak, ''Aaa, bak Gasol bu Andrew ,Andrew bu abim Gasol'' abisimiydi? Yanlış mı duymuştum? Az önce maçta deli ettiğim kişi abisiydi. Hahah şimdi Taylor'ın neden renkten renge girdiğini anlıyordum. Abisi çok sinirlenmişe benziyordu. Kız kardeşine söylediğimi duymuş olmalıydı. Yine de bu yaptığı çok saçma. ''Merhaba Andrew'' dedi sesi çok sertti. Bir şeylerin olacağı belliydi. Ben her şeye hazırdım. Ne yapabilir di ki? Galibiyetimizi hazmedememiş olacak ki beni itti. Aşağılık herif! Bende onu ittim. Evet, harika kavga başlamıştı. Ağzıma geleni sayıyordum. Tabii o da bana. Taylor ise aramıza girmeye çalışıyordu.

    Grayson geldi. Ah, hadi ama abi bırak şu şerefsizin işini bitiriyim. Bir kere sahaya gömdüm bir kez daha gömerim! Umrumda değil onu buraya gömeceğim. ''Andrew!'' Kahretsin, bizi ayırdı. Çok sinirimi bozmuştu bu velet. Hem kız kardeşi beni seviyordu, ben onu değil. Ne saçmalık ama! Abim, Gasol'dan özür diliyordu? Neden? Abim beni kolumdan tuttu ve kenara çekti. Kolumu elinden kurtardım ve bana diyeceği şeyi bekledim. ''Andrew ona karşı kibar olmanı istiyorum o benim kaç yıllık arkadaşım. Bir daha böyle bir şey olmayacak!'' dedi, bağırarak. Bir an için kafamı ona çevirdiğimde pislik bir şekilde gülümsüyordu. Acaba kız kardeşini becerdiğimde de böyle gülebilecek miydi? Abim beni itti, onay vermemi bekliyordu. Kafamı salladım ve geçiştirdim. O da biliyordu ki bu konu böyle kapanmazdı. Sinirli bir ifadeyle yanlarına döndük. Abim Gasol'la oldukça samimiydi. Bende Taylor'ın yanındaydım. Hala abisine bakıyordum, ''Bu gece benimle misin?'' dedim ve Taylor'a baktım. Bu kız gerçekten çok seksiydi. Gasol, abimin arkadaşı olduğuna göre hep birlikte bir kutlama olacaktı. Yani Taylor istemese de gelecekti. Grayson yanımıza geldi ve ''Hadi millet toparlanın gidiyoruz'' dedi.

    Bütün takım ve biz hep birlikte sabaha kadar eğlenecektik. Çantaları otele bırakmaları için bir kaç kişi ayarladılar. Bizde hep birlikte yola çıktık. Bara vardığımızda saat çoktan gece yarısını bulmuştu. Ellerim cebimde bara doğru yürüyordum. Kimseyle konuşmuyordum ama bir kaç bardaktan sonra kafayı bulacağımdan emindim. İçerisi oldukça kalabalıktı, bize özel masa ayırmışlardı. En uca ben oturdum. Aslında tek başıma barda oturmak daha zevkliydi ama abimleri bırakamazdım. Herkes çoşmuştu ve kafayı bulmuşlardı. Tahminlerim beni yanıltmamıştı bir kaç bardaktan sonra bende iyice kafayı bulmuştum. Böyle ortamlara alışıktım ama müzikle beraber zapt edilemez biri haline gelirdim. Kafam güzeldi hiç bir şeye aldırmadan Taylor'ı bileğinden yakaladım ve ayağa kaldırdım. Dans pistinin öbür tarafına doğru götürdüm. Belini kavradım ve dans etmeye başladık. Vücudu ellerimin arasında inanılmaz hareketlerle kıvrılıyordu.
    Taylor Simona Espera
    Taylor Simona Espera
    Gryffindor 3. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 123
    Yaş : 29
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Andrew Boucher'ı çok seviyor.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Simon. Sadece aile.
    Soyunuz : Espera
    Ruh Hali : And 1 Nerdey10
    Tanınmışlık : 5

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Taylor Simona Espera Paz Kas. 22, 2009 10:31 pm

    Grayson gelip kavgayı bitirmişti.Neydi bu şimdi.İyi değildim.Bütün günüm mahvolmuştu.Andrew ı kenara çekerek azarlamaya başladı.Bunların arasındaki ilişki ilginçdi.Grayson'la konuşmam gerekiyordu.Abime bir yumruk attım.Sinirden patlıyordum.''noldu sana böyle..hıııh anlamıyorum çok değiştin '' dedim.Kelimelerime dikkat etmem gerektiğini biliyordum her an patlayacak bomba gibiydi.Paylama bitmişti sanırım Andrew ve Grayson bize bakıyordu.Terden saçlarım yüzüme yapıştımıştı.Grayson küçük bir özür konuşması yaptı.Bu abimin keyfini yerine getirdi ben ise kusacaktım neredeyse..Ağzımı açmaya çalıştığım sırada Grayson beni eliyle susturdu.Abimin suçsuz olduğuna inanmış gibi görünüyordu ama herkes ortak bildiği bir şey vardı bu kavgalar bazen cinayetle sonuçlanırdı.Bu düşünce miğdemi daha da altüst etti.

    Eve gitmek istiyordum ama onları yanlız bırakamazdım.Ne berbat bir gün.Birsürü bilinmezlik.Andrew bana yaklaştı gözlerinin yeşili kararmıştı.Bu hoşuma gitmedi...''Bu gece benimle misin?'' tabiki seninleyim...Grayson ve abimin dostluğu nedeniyle beraber takılacaklardı.Böyle bir günde ve barda...burnuma kötü kokular geliyor.Kaçamazdım..ağlayamazdım...Grayson gülümserek yanımıza gelip ''Hadi millet toparlanın gidiyoruz'' dediğinde karar değiştirmek için çok geçti.Peşlerine takıldım.Andrew ile ilk defa bu kadar uzun zaman geçirmiştim.Sürekli onu izliyordum beni umursamıyordu.Çok düşünceliydi arkada yanlız başına yürüyordu.Acaba neler düşünüyordu??neyi ve kimi..?.Umarım bu davadan vazgeçmiştir.Kendi karanlığımda kayboldum...Bara ortamında çok bulunmuş olmama rağmen hiç ısınamadım .Basık ve iğrenç kokar.Bu da öyleydi.Herkes aynı masaya oturdu.Kendi köşeme çekildim.Dizlerimi kendime çekerek kafamı yasladım.Kısa bir süre sonra herkes bağırıp gülüyordu.Andrew dahil.Bende buğulanmıştım.Daha fazla içmeyecektim.Bu gece bu ortamda birinin ayık olması gerekiyordu.Andrew hala garipti...

    Yanıma geldi bileğimden tutup beni dans pistine götürdü.İri vücuduna karşı koyamıyordum.Zaten banada birşey sorduğu yoktu.Zorla sürüklüyordu.Farkındamıydı..?.Değildir...Ben onu yanlış tanımak istemiyorum.O benim sevdiğim Andrew evet biraz garip ama olsun hala benim Andrewmm.Belimi kavradı artık daha da yakındık.Bu anın tadını çıkarmalımıydım.''Ama canım ne olursa olsun '' diye geçirdim içimden.Bu anı yaşamalıydım.Kendimi ona bıraktım.Beni sarhoş etmişti.Dans ediyorduk.Bir an göz göze geldik halen karanlıktılar.Bu durum beni üzüyordu.Bir sorunu vardı.
    Buna emindim...''Noldu??...Niçin böylesin '' dedim.Daha cevabını beklemeden ''Bu günü hiç yaşanmamış sayamazmısın? '' dedim.Bogazıma gelen yumruğu geri ittim.Zamana ihtiyacı vardı belkide..Gevşek ellerini sıkıca tuttum.Bana bir açıklama borçluydu...en azından bir cevap...O ise beni duymamış gibiydi gözlerimin içine bakıyordu.içimdeki öfke dinmişti.İşte yine -herneyapıyorsa- işe yaramıştı.Tamamen ona aittim.Bir eşyası gibi onun için varolmuşum gibi...Beni değiştiriyordu yavaş yavaş hayatımı altüst ediyordu.Eski Taylor gibi hissetmiyordum ve yıllardır hiç kavga etmediğim abimle aramı bozmuştu...Yapma bana bunu lütfen lütfen yıkma kalelerimi...
    Aaron Joshua Rhys
    Aaron Joshua Rhys
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 103
    Yaş : 30
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Pay-Shey :D
    Patronus : Karga.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Josh.
    Soyunuz : Rhys.
    Ruh Hali : And 1 Keyifl10
    Tanınmışlık : 12

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Aaron Joshua Rhys Ptsi Kas. 23, 2009 4:04 pm

    Hala dans ediyorduk. İyice kendimden geçmiştim ve Taylor, başlarda biraz huysuzlanmıştı. Ah, hadi ama bebeğim kendini bana bırak, rahat ol. Sonunda anın tadını çıkarıyordu. Başım dönmüyor, midem de bulanmıyordu. Bu bir ilkti, genelde içtikten sonra her yeri batırırdım. Kendimi harika hissediyordum. Bu benim gecemdi. Bir an için Taylor'la göz göze geldik tam olarak dikkat etmiyordum ama ona bu zevki yaşatmalıydım. İlk tepki ondan gelmişti, ellerimi sımsıkı tutmuştu. Bir şeyler söyledi ama önemsemedim. Ona sarıldım, ellerim belindeydi ve dudaklarına doğru eğildim. Birbirimize çok yakındık. Boğazına doğru harika kokuyordu, bu koku beni kendimden geçirmeye yetmişti. Onu öpmeye başladım. Teni o kadar sıcaktı ki... Artık dans etmiyorduk, dans pistinde duramazdık. Köşeye çektim Kendime engel olmayacaktım. Ona sarılmış, dışarıya doğru sürüklüyordum. Bu güzellik kraliçesi hala kollarımdaydı ve ben içkinin de etkisiyle artık kendimde değildim. Her an herşeyi yapabilecek seviyeye gelmiştim. Ne? Benden kaçıyormuydu? Ben ona yakınlaştıkça benden kaçıyordu. Neden? İstemiyordu. Lanet olsun! Kaltak! Bende geri çekildim, çok sinirlenmiştim. Resmen red edilmiştim. Sinirimi ve hırsımı tam anlamıyla yüzüme de vuruyordum. Onu bu yaptığından dolayı pişman edecektim. Onu umursamadan bara doğru ilerledim. Ah, işte bir yavru beni bekliyordu. Yanına doğru yaklaştım, dans etmeye başladık. Kız inanılmaz derece de seksiydi. Hırsım ve içikinin etkisi beni çıldırtmıştı adeta. Kızı köşeye çektim ve üstünü çıkarmaya başladım. Kız da bana karşılık veriyordu. Dudaklarına yapıştım. Saatlerce bu şekilde durabilirdim. Kız da benim tişörtümü çıkartıyordu. Bacaklarını, dizlerime dayamıştı ve o şeyi yapıyorduk. Bir an için kızı geri ittim, arkama döndüğümde Taylor'ın bizi izlediğini görebiliyordum. Yüzüme ukalaca bir gülümseme yerleştirmiştim. Kız beni çekiyor ve onunla ilgilenmemi istiyordu. Ona geri döndüm ve tekrar yumuşak dudaklarına dokundum. Ama bir şey vardı; bu diğerlerinden farklı değildi. Diğer kızlar gibi tek gecelikti...
    Taylor Simona Espera
    Taylor Simona Espera
    Gryffindor 3. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 123
    Yaş : 29
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Andrew Boucher'ı çok seviyor.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Simon. Sadece aile.
    Soyunuz : Espera
    Ruh Hali : And 1 Nerdey10
    Tanınmışlık : 5

    And 1 Empty b

    Mesaj tarafından Taylor Simona Espera Ptsi Kas. 23, 2009 4:25 pm

    Andrew ileriye gitmek istiyordu.Ben ise kararsızdım...İstediğim şeyin farkındaydım.Bu kadar basit bir ilişki istemiyordum.İstediğim AŞK tı sadece aşk...Bana yakınlaşmaya başladı.Boğazımda nefesini hissediyordum.Boğazımı öptü.Kalbim patlayacak gibiydi. Güzel bir öpücüktü hatta en iyisi...Müthiş kokuyordu erkeksi ve yumuşak.Beni dışarıya doğru sürüklemeye başladı.Kendimi kolayca kaybedebilirdim.Ama yapmadım.Kendimi geri çektim.Büyüyü bozmayacaktım.Onu geriye ittim.İlk başta anlamadı ondan kopmaya çalışıyordum.Can çekişiyordum.Sonunda farkına vardı.Sinirlendi.Öfkesini hissedebiliyordum.Bana tiksinerek baktı.Affet beni..,seni seviyorum ama yapamam ikimizin iyiliği için...Beni bir paçavra gibi bıraktı.Hızlıca bara doğru yürümeye başladı...Korkuyordum.Büyük ihtimalle otele gidicekti.

    İnanmıyorum...onu takip edip bara döndüğümde gözlerime inanamadım başka bir kızlaydı.Onu öpüyordu.Gözlerimden yaşlar boşandı...Andrew...,,Kendimi kaybediyordum bayılabilirdim.Yakınımda duran bir masaya tutundum.Gözlerimi ondan ayırmıyordum.Hissizleşmiştim.Bir an dönüp bana baktı.İğrenç bir gülümseme vardı yüzünde...Artık daha fazla dayanamazdım.Yanlarına gittim.Rezil olmak umrumda değildi.Hayallerimde böyle şeyler yoktu.Kızı ittim.Bana aptal aptal baktı...Belli ki işini yapıyordu iğrenç..vücudunu ona satıyordu.Andrew arkası dönüktü bana bakmıyordu...''Madem istiyorsun' dedim.''Seni kimseye yakıştıramam kendime bile...ama...pekala gel benimle '' dedim ve elimi ona uzattım.Bunu yapmamlıyım biliyorum ama onu asla üzemezdim.Bir gün belki bu yaptığıma pişman olacaktım ama önemli olan onun duygularıydı benim değil...Uzanan elimi tuttu.Terlemişti elleri...Şasırmadım.Ondan nefret etmem gerekiyordu ama yapamazdım.Ona bağımlıydım....
    Aaron Joshua Rhys
    Aaron Joshua Rhys
    Ravenclaw 5. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 103
    Yaş : 30
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Pay-Shey :D
    Patronus : Karga.
    Kan Saflığı : Safkan.
    Lakap : Josh.
    Soyunuz : Rhys.
    Ruh Hali : And 1 Keyifl10
    Tanınmışlık : 12

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Aaron Joshua Rhys Çarş. Kas. 25, 2009 3:41 pm

    Fiziksel olarak kendimi kıza odaklamıştım, harikaydı ve artık hiç bir şey umrumda değildi. Gözlerimi kapatmıştım ve kızın dudaklarını öpüyordum. Ellerimden kaydığını hissettim ve gözlerimi açtım. ''Madem istiyorsun seni kimseye yakıştıramam kendime bile...ama...pekala gel benimle'' Yüzüme zafer kazanmışçasına büyük bir gülümseme yerleşmişti. Evet, istediğimi sonunda başarmıştım; onu deli etmiştim. Kız koluma girmişti ve ben gülüyordum. Arkamı döndüm ve Taylor'a baktım. Ağlamışmıydı? Ah, hadi ama tatlım bunun için ağlanır mı hiç. Yine de çok kötü gözüküyordu. Gülümsemem kaybolmuştu ve kolumla belini sardığım kızı bıraktım. Taylor bana elini uzatıyordu. O beni, herşeyini verecek kadar çok mu seviyordu? Bilmiyorum... Kafam çok karışıktı. Ya buda diğerleri gibi olursa diye çok tereddüt ediyordum. Fakat hiçbirinin yüzünde böyle bir ifade olmazdı. Evet, kesinlikle olmazdı. Yanımda ki kız söylenmeye başlamıştı. Şu durumda bunu yapması sinirimi bozmuştu. Küfürlerimi yemişti, bunu hak ediyordu. Kaltak! Kendi kendime bir şeyler mırıldanıyordum, aslında hala küfür yağdırıyordum.

    Taylor'a döndüm artık elini uzatmıyordu. Derin bir iç çektim ve yine umursamaz bir tavırla elini yakaladım. Onu kendime çektim ve yüzünü ellerimin arasına aldım. Bana bakıyordu, bana bakmaktan bir an için bile çekinmezdi. Kendimi tutamadım ve gözlerimi dudaklarına odakladım. Üstümde tişörtümün olmadığını sonradan fark ettim fakat umrumda değildi. Bir elimle belini kavramıştım diğer elimlede başından tutuyordum. Yüzü ıslaktı. Onu bu kadar mı üzmüştüm? Acısını öpmek istiyordum. Dudaklarına dokundum, çok yumuşak ve güzellerdi. O da bana karşılık veriyordu. Bir kez daha bir kızı böyle tutukuyla öpüyordum. Onu duvara yaslamıştım ve bir yandan da saçlarıyla oynuyordum. Kokusunu da içime çekiyordum, bu sersemlemiş gibi hissetmeme neden oluyordu. Onu kendime daha da yakınlaştırdım ve dudaklarını bıraktım. Elimle belini çok sıkı kavramıştım ama rahatsız etmeyecek şekilde. Başımı başına dayamıştım. Gözlerim kapalıydı sadece kokusuyla sarhoş olmak istiyordum ama çoktan olmuştum bile. ''Artık benimsin bebeğim'' dedim ve boynuna doğru eğildim. Evet, artık o benimdi ve kimseye vermezdim onu, sadece benim!
    Taylor Simona Espera
    Taylor Simona Espera
    Gryffindor 3. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 123
    Yaş : 29
    Taraf : İlgilenmiyor.
    Rp Partneri : Andrew Boucher'ı çok seviyor.
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Simon. Sadece aile.
    Soyunuz : Espera
    Ruh Hali : And 1 Nerdey10
    Tanınmışlık : 5

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Taylor Simona Espera Çarş. Kas. 25, 2009 4:10 pm

    Onu kızdan kurtardığımda bir süre sonra bana baktı.Yüzü tuhaftı ve gülümsüyordu.Yabancı kıza iğrenerek bakıyordu.Belli ki kıza sinirlenmiş ve küfür ediyordu...Bana ise masumca bakıyordu.İçinde bir analiz yapıyor gibiydi...Gözleri kısılmış , dudakları büzülmüştü.Ellerimi uzatmaktan vazgeçtim.Hala ağlıyordum...Fakat bu sefer sıra ondaydı.Hızlı ve sertçe elimi tuttu ve beni büyük bir tutkuyla kendine doğru çekti...Beni incitmeden elleriyle yüzümü kavradı.Gözlerimi gözlerine yerleştirdim.Gözlerimi asla ondan kaçıramazdım...Elleriyle dudaklarıma dokundu.Yumuşak saçlarımla oynuyordu.Beni ateşlemeyi başarmıştı.

    Herşeyi unutmuştum...Pişmanlık,acı,hüzün,ihanet,kavga...umrumda değil.Dudakları çok tatlıydı ,birçok kez bu deneyimi yaşamama rağmen bu çok iyiydi en iyisiydi...Onda kaybetmiştim ruhumu...Beni sürekli kokluyordu en sonunda dudaklarımı bıraktı.Sarhoştu...buna adım gibi emindim.İçkinin etkisiyle bana böyle büyülü davranıyordu...Ben ona layık değildim...Ne yazıkki...Elini belime sarmıştı.Çok rahattım,çok yumuşaktı...

    ''Artık benimsin bebeğim'' dedi.Tek istediğim buydu Andrew,tek istediğim....Bu anın bitmesini istemiyordum.Sonsuza kadar böyle durabilirdim senin kollarında ve senin nefesini hissederek. ''Beni sakın bırakma Andrew...senden ayrılmak istemiyorum '' dedim...Olumlu cevap vermesi için ona sarıldım vücudumun onun çıplak vücuduna uyum sağlaması için çok uğraşıyordum...Acı bir şekilde gülümsedim...Yanağına küçük bir öpücük kondurdum...
    Sonia Michelle Williams
    Sonia Michelle Williams
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1583
    Yaş : 29
    Taraf : Ölümyiyen
    Rp Partneri : Boşta.
    Patronus : Vaşak
    Yetenek : Veela
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Lady GaGa, Sasha.
    Soyunuz : Williams Family
    Ruh Hali : And 1 Seytan10
    Tanınmışlık : 37

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Sonia Michelle Williams C.tesi Ara. 12, 2009 2:59 pm

    Ertesi Gün


    Sonia, fotoğraf çekimcisinin isteğiyle saçlarını bir kez daha savurdu ve ardından bir flaş patladı. Okul, kapanmıştı ve albüm çalışmalarına büyük bir ağırlık veriyordu. Şimdi ise albümün kapağı ve içeriği için fotoğraf çekimindeydi. Kast ekibinden bir kadın sahneye girerek Sonia'nın saçlarını kabarttı ve koşarak hızla uzaklaştı. Yönetmen, Sonia'dan tutkulu bakışlar istiyordu. " Dişlerini göster, Sonia. " Kız, role girmekte hiç zorlanmıyordu. Daha hırçın ve delici, tutku dolu bakışlar attıktan sonra yönetmen, sevinçle çığlık attı ve stüdyoda önceki yüzlercesi gibi bir flaş patlama sesi daha yankılandı. İşleri şimdilik bitmişti. Orta yaşlardaki, kısa boylu, top sakallı ve yaşından oldukça küçük gösteren adam, ellerini sıvazlayarak Sonia'ya doğru yaklaştı. " Harikaydın, canım. Çok güzel bir yüze sahipsin. " Sonia, bu davranışına ne kadar engel olamasa da kompleksliydi. Çarpık bir gülümsemeyle yönetmene cevap verdi. " Elbette öyleyim. Eğer Alexander Mcqueen, bana çirkin, paçoz deseydi işte o zaman üzülürdüm. Çünkü o, koskoca Alexander Mcqueen. "

    Şöhretin ona verdiği aşırı özgüvenle Sonia, etrafındaki sekiz kişiyle birlikte sahneden çıkıp soyunma odasına doğru ilerlemeye başladı. Kapının önüne geldiklerinde ise merakla onu takip eden sekiz kişiye döndü ve sağ kaşını havaya kaldırarak; " Herhalde benimle birlikte soyunmayacaksınız! " dedi. Meraklı grup, istemeden de olsa gözlerini ondan kaçırıp hızla uzaklaşmışlardı. Sonia, tam üzerindeki deri kostümü çıkartmaya çalışıyordu ki telefonu çaldı. Grayson, arıyordu ve birlikte bir şeyler yapmak için ona bir adres verecekti. Kız, duyduğu adresi yüksek sesle tekrarlayıp kapının önünde hazır bekleyen menajerinin not aldığına emin olduktan sonra telefonun ucundaki erkek arkadaşını öpücüklere boğarak telefonu kapatıp, soyunmaya devam etti.

    Dışarı çıktığında menajeri Susan, not aldığı yazıyı göstererek adrese mi gittiklerini sordu. Sonia, bu tür saçma sorulardan nefret ederdi. Alexander Mcqueen'in ona hediye ettiği ve onun "çılgın" olarak tanımladığı garip kıyafeti üzerinde düzelttikten sonra imalı bir şekilde " Yoo... " diye cevap verdi. " Sana not ettirdiğim adrese tabii ki gitmiyoruz! " Susan, kafasını eğip, özür diledikten sonra Sonia'yı asansöre doğru takip etmeye başladı. Kadın, onunla birlikte içeri girdiğindeyse Sonia, onu dışarı itti. Susan, bir kez daha şaşırmıştı. Sonia, onun meraklı bakışlarını cevaplarcasına " Sen merdivenlerden iniyorsun, tatlım. " dedi ve asansörün kapısını kapattı.

    Limuzinin şoförü, Sonia'nın binadan dışarı çıktığını görünce koşup, kızın içeri girmesi için kapıyı açtı. Etraftaki onlarca magazin habercisin arasından zar zor sıyrılmışlardı. Susan, şoföre adresi uzatarak buraya gitmeleri gerektiğini söyledi. Sonia ise kafasını dışarı çevirmiş, geçtikleri yerleri seyrediyordu. Grayson'la görüşmeyeli iki-üç hafta olmuştu ve onu gerçekten özlemişti. Gidecekleri yere bir an önce varma isteğiyle ve sabırla bekliyordu. Yaklaşık on dakika sonra limuzin, harika bir otelin önünde durdu. Sonia, heyecanlanmıştı. Neşeli bir ses tonuyla; " Geldik mi? " diye sordu. Şoför de gülümseyerek geldiklerini söylemişti. Sonia, hızla dışarı çıkarken Susan'ın onunla gelme teklifini reddederek hiç kimseye görünmemek için aceleyle içeri girdi. Otel görevlisi, onu görünce çok şaşırmıştı. Kekeleyerek " Hoşgeldiniz, Bayan GaGa. " dedi. Sonia ise hala aceleciydi. " Grayson Boucher'ın odasını arıyorum. " dedikten sonra görevlinin ona söylediği numaralı odaya gitmek için asansöre bindi.

    Saniyeler, geçmek bitmiyordu. Sonia, oflayıp puflamaya başlamıştı bile. Asansör, bir anda durunca sevinç çığlığı attı ve henüz tamamen açılmamış kapıdan geçerek görevlinin söylediği kapıya gitti. Çok heyecanlıydı. Haftalardır görmediği erkek arkadaşında bir değişikliğin olup olmadığını merak ediyordu. Çünkü o, fazlasıyla değişmişti. Makyajı, giydikleri ve saç stili... Ayağıyla tempo tutmaya başladığı sırada kapı açıldı ve önünde Grayson belirdi. Sonia, daha fazla kendisini tutamayarak aceleyle ama hafifçe Grayson'a sarıldı. Onu o kadar çok özlemişti ki...
    Grayson Boucher
    Grayson Boucher
    Ravenclaw 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 143
    Yaş : 31
    Taraf : Umurunda bile değil.
    Rp Partneri : Chloe Elysia Louisser.
    Patronus : Sibirya Kurdu.
    Kan Saflığı : Melez
    Lakap : The Professor.
    Soyunuz : Boucher.
    Ruh Hali : And 1 Centil10
    Tanınmışlık : 9

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Grayson Boucher C.tesi Ara. 12, 2009 3:33 pm

    Bütün gece zaferimizi kutlamıştık. Sabaha kadar bardaydık ama ben pek sarhoş olmayı sevmiyordum. Zaten onlara sahip çıkacak birilerinin olması gerekiyordu ve bende bu görevi seve seve üstlenmiştim. Ama malesef ki kardeşim için aynı şeyler geçerli değildi. Tamamen sarhoştu ve eminim dün gece yaşadıklarının hiç birini hatırlamıyordu. Zaten uzun süre ortalıktan kaybolmuştu. Taylor'la aralarında ki küçük sürtüşmeyi anlamıyordum ne yaşamış olabilirlerdi ki?


    Beyaz çarşafların ve yumuşak yatağımın içinden kalkmak pekte iyi bir fikirmiş gibi görünmüyordu. Ama akşama kadar burada kalacak değildim. Uykumun tadına vararak esnemiştim. Yastığıma sarıldım ve biraz daha uyumanın bir zararı olmadığı kanaatine varınca tekrar uykuya daldım. Saatimin alarmıyla henüz uykumun ortasında tekrar uyandım. Bana göre uyku en tatlı şeydi ama yinede kalkmam gerekiyordu. Yatağımda doğruldum ve banyoya gittim. İyi bir duş aldıktan sonra üstüme rahat bir şeyler giymiştim. Oda servisinin getirdiği kahvaltıyı yaptıktan sonra New York harika manzarasını izlemek için balkona çıktım. Gerçekten harika bir şehirdi burası. Evet, California gibi değildi ama yine de sevmiştim.

    Bir yandan balkonda otururken bir yandan da telefonumu karıştırıyordum. Bir çok arkadaşım dün gece ki galibiyetten dolayı beni tebrik etmişti. Hepsine cevap yazamayacak kadar yorgun olduğumu fark ettim. Telefonu masaya fırlattım ve başımı sandalyeye yasladım. Aklıma gelen kişi... Sonia. Onu aramalıydım. Kaç haftadır görüşemiyorduk ve ben onu çok özlemiştim. Tekrar telefonu elime aldım ve onu aradım. Evet! O da New York'taydı. Gelmesi için adresimi verdim. Gelecekti... Ama ben ona layık birisi değil miyim? O çok ünlü ve çok... Çok güzel! Birçok erkek onunla birlikte olmak istiyor ama o sadece benimle çıkıyor. Peki, ya bana olan aşkı biterse ve biz... Ayrılırsak. Düşünceleri kafamdan atmaya çalışıyordum. Böyle bir şey olamazdı. Yani... Olmamalıydı.

    Kapının çaldığını duyunca hemen yerimden kalktım ve kapıyı açtım. Evet, gelmişti ve çok değişmişti. Saçları, makyajı ve elbisesi. Gerçekten harika görünüyordu. Ama beni en çok etkileyen yeri hiç değişmemişti. Yüzü... O masum yüzü hala çok güzeldi. Birden bana sarıldı. Kokusunu içime çektiğimde daha da özlediğimi fark etmiştim. Bende ona sarıldım. Sıkıyordum ama canını acıtmayacak şekilde. Ona başka birisi sarılamazdı ve dokunamazdı. Sadece ben ona bu şekilde sarılmalıydım. Bunun için herşeyimi feda ederdim. İçeriye davet ettim ve kapıyı kapatarak yanına gittim. Bana bakıyordu. Gözlerimi ona odaklamıştım. Ellerini tuttum ve ''Seni çok özledim Sonia ve sen çok değişmişsin... Yani çok güzelsin'' dedim onu süzerek. Bu kız beni sersemletiyordu. Kendim olmaktan çıkarıyordu. Onsuz yapamazdım...
    Sonia Michelle Williams
    Sonia Michelle Williams
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1583
    Yaş : 29
    Taraf : Ölümyiyen
    Rp Partneri : Boşta.
    Patronus : Vaşak
    Yetenek : Veela
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Lady GaGa, Sasha.
    Soyunuz : Williams Family
    Ruh Hali : And 1 Seytan10
    Tanınmışlık : 37

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Sonia Michelle Williams C.tesi Ara. 12, 2009 3:44 pm

    İkimiz de bir süre birbirimize sıkı sıkı sarıldıktan sonra Grayson, beni içeri davet etti. Tanrım, onu gerçekten çok özlemiştim. Bunun farkına şimdi onu görünce daha çok varmıştım. Karşıma oturdu ve elimi tutarak gözlerini, gözlerime kenetledi. " Seni çok özledim Sonia ve sen çok değişmişsin... Yani çok güzelsin " Her zaman yaptığım gibi Grayson'a karşı kompleksli olamıyordum. Nedense, o güzel olduğumu her söylediğince utancımdan yerin yedi kat altına girmek istiyordum. Kızardığımı hissederek başımı aşağı eğip, gülümsedim. " Sağol, canım. Ben de seni çok özlemiştim. Tekrar biraraya gelmek harika! " İçimde o kadar çok şey vardı ki, hangi birini söyleyeceğimi bilemiyordum. Bu uzunca süren sessizlik beni deli ediyordu. En sonunda biraz atılgan olmaya karar verdim. Sonuçta ben, şöhret değil miydim? Bunu kolayca başarabilirdim. Gülümseyerek atıldım. " Ben sabahtan beri hiçbir şey yemedim. Eğer sen de kahvaltı etmediysen birlikte bir şeyler yiyebiliriz. "
    Grayson Boucher
    Grayson Boucher
    Ravenclaw 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 143
    Yaş : 31
    Taraf : Umurunda bile değil.
    Rp Partneri : Chloe Elysia Louisser.
    Patronus : Sibirya Kurdu.
    Kan Saflığı : Melez
    Lakap : The Professor.
    Soyunuz : Boucher.
    Ruh Hali : And 1 Centil10
    Tanınmışlık : 9

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Grayson Boucher C.tesi Ara. 12, 2009 4:00 pm

    ''Sağol, canım. Ben de seni çok özlemiştim. Tekrar biraraya gelmek harika!'' sanırım düşüncelerimi kafamdan atmalıydım. O bana bunları söylüyorsa, öyledir. Ona dün gece ki galibiyetten bahsedecektim. Kardeşimden ve diğerlerinden... Onu tanımak istiyordum ve eğer ben anlatırsam belki o da anlatır. Bir süre sadece oturduk, konuşmuyorduk. Aslında konuşacak şeyler çoktu ama onu izlemek daha güzeldi. Fakat o atıldı ve "Ben sabahtan beri hiçbir şey yemedim. Eğer sen de kahvaltı etmediysen birlikte bir şeyler yiyebiliriz" ah, benim ahmak kafam! Ben yedim ama o yememişti ve hiç sormamıştım. Kendimi azarlıyordum ama bunu yüzüme yansıtmamaya çalışıyordum. ''Ah, evet tabii ya. İstersen aşağıda yiyebilirsin ya da buraya getirsinler?'' dedim ama aşağının pek uygun olmadığını düşünerek, ''Sanırım burası daha iyi'' dedim ve telefondan buraya bir şeyler getirmelerini söyledim. Kahvaltısı gelene kadar onunla konuşmak istiyordum, ''Dün gece maçım vardı ve biz aldık maçı'' bunu büyük bir gururla ve övünerek söylemiştim. En güzel maçlardan birisiydi ve zorlu bir takımı yenmenin verdiği mutluluğu tam anlamıyla yüzüme yansıtmıştım. Devam ettim, ''Senin New York'ta olduğunu bilmiyordum, seni de çağırırdım'' dedim özür dilercesine. Beni maçtayken görmesini çok isterdim. Çünkü dehşet oynamıştım. Gerçekten harikaydık. Kapı çaldı. Kahvaltı gelmiş olmalıydı. Gidip açtım. Evet, kahvaltı gelmişti. İçeriye bıraktılar ve gittiler. Sonia'nın yanına oturdum ve onu izlemeye başladım.
    Sonia Michelle Williams
    Sonia Michelle Williams
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1583
    Yaş : 29
    Taraf : Ölümyiyen
    Rp Partneri : Boşta.
    Patronus : Vaşak
    Yetenek : Veela
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Lady GaGa, Sasha.
    Soyunuz : Williams Family
    Ruh Hali : And 1 Seytan10
    Tanınmışlık : 37

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Sonia Michelle Williams C.tesi Ara. 12, 2009 6:46 pm

    ''Ah, evet tabii ya. İstersen aşağıda yiyebilirsin ya da buraya getirsinler?'' dedi, Grayson. Sonia, aşağı inmemin pek mümkün olduğunu zannetmiyordu. Çünkü sorulan sorulara, önündeki kahvaltıdan daha çok ilgi göstermek zorunda kalacaktı. Grayson da bunu anlamış olacaktı ki, cümlesini düzeltme ihtiyacı hissetmişti. ''Sanırım burası daha iyi'' Sonia, 'evet' anlamında kafasını salladıktan sonra hoşlandığı tek erkeğin telefona gidip ona kahvaltı söylemesini izledi. O, yemiş olmalıydı. Sonuçta Sonia'nın New York'ta olduğunu bilmiyordu ve kahvaltı etmek için onu beklemek zorunda değildi. Kız, 'Yine de birlikte yeseydik daha hoş olurdu.' diye düşünmekten kendini alamadı.

    Grayson, telefonu kapattıktan sonra yine yerine oturarak konuşmaya başladı. ''Dün gece maçım vardı ve biz aldık maçı'' Bunu gururla söylemiş ve istemeden de olsa yapılı göğsünü kabartmıştı. ''Senin New York'ta olduğunu bilmiyordum, seni de çağırırdım'' Ona doğru yaklaşarak yanağına bir öpücük kondurdum. Bu onu yanaktan da olsa ilk öpüşümdü ve çok hoşuma gitmişti. " Ahh... Seni izlemeyi o kadar çok isterdim ki birtanem... Neyse ki menajerim var. Maçın kaydını buldurur ve birlikte izleriz. " dedi ve ekledi. " Biliyorum, canlı olarak izlemek kadar zevk vermez ama bir dahaki maçında haber verirsen, seni izlemeye geleceğim. Söz veriyorum. " O sırada kapı çalmıştı. Grayson, kapıyı açıp, oda servisi görevlisi kahvaltıyı bıraktıktan sonra oturup kızı izlemeye başladı. Sonia, böyle bir şeye alışkın değildi. Sonuçta Grayson, onu izliyor, o ise yemek yiyordu. Yeniden kızardığını düşünerek çatalını tabağında duran zeytine batırarak ağzına götürdü.
    Grayson Boucher
    Grayson Boucher
    Ravenclaw 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 143
    Yaş : 31
    Taraf : Umurunda bile değil.
    Rp Partneri : Chloe Elysia Louisser.
    Patronus : Sibirya Kurdu.
    Kan Saflığı : Melez
    Lakap : The Professor.
    Soyunuz : Boucher.
    Ruh Hali : And 1 Centil10
    Tanınmışlık : 9

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Grayson Boucher Paz Ara. 13, 2009 10:29 am

    Bana doğru yaklaştı ve yanağıma küçük ve tatlı bir öpücük kondurdu. Ah, ilk kez beni öpmüştü. Ama ben onu öptüğümde bu kadar masum olacağını sanmıyorum. Ne diyorum ben böyle? Bu düşünceyi hemen kafamdan atmaya çalıştım. Ama ona dayanamıyordum, erimek istiyordum. "Ahh... Seni izlemeyi o kadar çok isterdim ki birtanem... Neyse ki menajerim var. Maçın kaydını buldurur ve birlikte izleriz" dedi ve ekledi, "Biliyorum, canlı olarak izlemek kadar zevk vermez ama bir dahaki maçında haber verirsen, seni izlemeye geleceğim. Söz veriyorum." Onun maçımda olması bana şans getirirdi ve sırf onun için bile maçı alırdım. ''Kesinlikle bir dahakine seni çağıracağım'' dedim, yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirerek. O kadar tatlı yapıyordu ki kahvaltısını, onu izlemek beni mutlu ediyordu. Sonunda bitirmişti. Masayı kenara ittim ve Sonia'yı elinden tutarak ayağa kaldırdım. Ona bakıyordum, gözlerine... Bu gözler, bu yüz beni çıldırtıyordu. Derin bir iç çektim, kendime hakim olmalıydım. Onu üzecek bir şey yapmamalıydım. Biraz daha yaklaştım. Elimle yanağını okşadım. Yumuşacıktı. Kendimi geri çektim ve ''Yakınlarda büyük ve bir o kadar da güzel bir park var. İstersen akşam oraya gidebiliriz ya da senin aklında bir şey varsa onu yapabiliriz'' dedim. Gece hayatı olmazdı, bu sefer kendimi toparlayamazdım. Ama eğer isterse... Ona hayır diyebilir miydim? Pekala, o ne istersen onu yapacaktım. Çünkü onu çok özlemiştim.
    Sonia Michelle Williams
    Sonia Michelle Williams
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1583
    Yaş : 29
    Taraf : Ölümyiyen
    Rp Partneri : Boşta.
    Patronus : Vaşak
    Yetenek : Veela
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Lady GaGa, Sasha.
    Soyunuz : Williams Family
    Ruh Hali : And 1 Seytan10
    Tanınmışlık : 37

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Sonia Michelle Williams Paz Ara. 13, 2009 10:41 am

    Bir dahaki maçına beni de çağıracağını söylerek gülümsedi. Kahvaltımı bitirmiştim. Masayı önümden çekerek beni elimden tuttu ve ayağa kaldırdı. Ne yapacağını çok merak etmiş ve şaşırmıştım. Gözbebeklerimin içine bakıyordu. Elinin tersiyle yanağımı nazik bir şekilde okşamaya başladı. Dokunuşu beni o kadar mutlu ediyordu ki, gözlerimi kapatmıştım. ''Yakınlarda büyük ve bir o kadar da güzel bir park var. İstersen akşam oraya gidebiliriz ya da senin aklında bir şey varsa onu yapabiliriz'' dedi ve bir anda beynimden şimşekler çaktı. " Ahh... " dedim. " Sana New York'ta oluşumun asıl sebebini söylemedim. Yarın akşam Boston'da yeni çıkan albümüm için bir konserim var. Bugün de albümün son rutüşlerini yapmak için buraya geldim. Bu akşam seninle birlikte dışarı çıkabiliriz ama bana konserime geleceğine ve beni en öndeki koltuktan izleyeceğine söz verirsen. "
    Grayson Boucher
    Grayson Boucher
    Ravenclaw 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 143
    Yaş : 31
    Taraf : Umurunda bile değil.
    Rp Partneri : Chloe Elysia Louisser.
    Patronus : Sibirya Kurdu.
    Kan Saflığı : Melez
    Lakap : The Professor.
    Soyunuz : Boucher.
    Ruh Hali : And 1 Centil10
    Tanınmışlık : 9

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Grayson Boucher Paz Ara. 13, 2009 11:12 am

    "Sana New York'ta oluşumun asıl sebebini söylemedim. Yarın akşam Boston'da yeni çıkan albümüm için bir konserim var. Bugün de albümün son rutüşlerini yapmak için buraya geldim. Bu akşam seninle birlikte dışarı çıkabiliriz ama bana konserime geleceğine ve beni en öndeki koltuktan izleyeceğine söz verirsen" Ah, konseri vardı. Tabii ki gidecektim. Ama sanırım orada kendimi tutmam gerekecekti. O kadar serserinin içine çıkacaktı ve kim bilir o iğrenç insanlar neler diyecekti. Orada onu yanlız bırakmazdım. ''Orada olacağım'' dedim. Sabah antreman yapmamıştım ama Sonia'yı bırakamazdım. En iyisi yapmamaktı. Kardeşimi dün geceden beri görmüyordum. Ne yapıyordu ve neredeydi? Odama da uğramamıştı. Neyse sonuçta kendi başının çağresine bakabilirdi. Sonia'nın yanımda olduğunu bir anlık unutmuş ve düüncelere dalmıştım. İrkilerek kendime geldim, Sonia bana bakıyordu. Ona küçük bir gülümsemeyle cevap verdim. Dudakları harika görünüyordu. Şu an benim yerimde her hangi birisi olsaydı mutlaka Sonia'nın dudaklarına yapışmıştı ama ben onlar gibi değildim. Olamazdım da. Oda da sadece ikimiz vardık ama yine de o istemediği sürece ona karşı hiç bir şey yapamazdım.
    Sonia Michelle Williams
    Sonia Michelle Williams
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1583
    Yaş : 29
    Taraf : Ölümyiyen
    Rp Partneri : Boşta.
    Patronus : Vaşak
    Yetenek : Veela
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Lady GaGa, Sasha.
    Soyunuz : Williams Family
    Ruh Hali : And 1 Seytan10
    Tanınmışlık : 37

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Sonia Michelle Williams Salı Ara. 15, 2009 6:58 am

    Grayson, kararlı bir tavırla ''Orada olacağım.'' demiş ve birden düşüncelere dalmıştı. Elbette, konserime geleceği için çok mutluydum ama böyle harıl harıl ne düşündüğünü çok merak ediyordum. O ise burada olduğumu unutmuş gibiydi. Birden irkilerek kendine geldi ve meraklı bakışlarımı farkederek gülümsedi. Ahh... Bu gülümseyişine deli oluyordum. Ona kızmak veya kırılmak mümkün müydü? Ben de istemeden de olsa ona gülümsemeye başladım ve birden düşündüm. Neden olmasın, Sonia? Neden ilişkimizi bir adım ileriye götürmüyorduk? Peki bunu Grayson istiyor muydu? O, bu konuda çok nazikti. Belki de ben ona yaklaşmadığım için o da bana yaklaşmıyordu. Fakat bu sefer ilk adımı ben atmaya karar verdim. Sevinçle kollarımı boynuna sardım ve şehvetli bir ses tonuyla; " Teşekkür ederim. " dedim. Yavaş yavaş ona doğru yaklaşıyor ve nefesini, kendi nefesimde hissetmeye çalışıyordum. Ellerim ve ayaklarım, hiçbir zaman olmadıkları kadar çok titriyordu.
    Grayson Boucher
    Grayson Boucher
    Ravenclaw 7. Sınıf Öğrencisi


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 143
    Yaş : 31
    Taraf : Umurunda bile değil.
    Rp Partneri : Chloe Elysia Louisser.
    Patronus : Sibirya Kurdu.
    Kan Saflığı : Melez
    Lakap : The Professor.
    Soyunuz : Boucher.
    Ruh Hali : And 1 Centil10
    Tanınmışlık : 9

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Grayson Boucher Perş. Ara. 17, 2009 1:08 pm

    Kollarını boynuma doladı ve "Teşekkür ederim" dedi, onu hiç bu ses tonuyla konuşurken duymamıştım. Gerçekten beni çıldırtmaya başlıyordu. Derin bir iç çektim. Kendime hakim olmalıydım ama nereye kadar olabilirdim ki? Çok yakın duruyorduk. Ellerimle belini kavradım ve onu sıkıca kollarımın arasına aldım. Gerçekten harika kokuyordu. Bu koku bile beni kendimden geçirmeye yetiyordu. Dudakları beni kendine çekiyordu. O kadar harikaydı ki... Daha fazla dayanamadım ve dudaklarına dokundum. Harika öpüşüyordu. Islak ve tutkulu bir öpücüktü bu. Daha fazla ileri gitmeyecektim. Bunu ona yapamazdım. Sadece öpmüştüm ve öyle kalacaktı. Kendi içimde büyük bir savaş veriyordum adeta. Ona yakın olabilirdim ya da kendimi çekerdim. Bir elimle saçlarını okşarken bir elimle de belinden tutuyordum. Ah, bu gerçekten harikaydı. Birçok kızla çıkmıştım ama hiç birini böyle öpmemiştim. Şimdi düşününce Sonia'nın benim için çok farklı olduğunu anlıyordum. Ona geri dönülmez bir tutkuyla bağlanmıştım ve bu tutku beni, onun için her şeyi yapmaya itiyordu.


    Kendimi çektim. Hala onu tutuyordum. Yüzüne baktım. Bu kız bana ne yapmıştı böyle? Boynuna eğildim ve bir süre sadece öyle durdum. Onun kollarım arasında olması gerçekten harika bir şeydi. Başkaları onu böyle tutamazdı, sadece ben tutmalı ve onun kokusunu bir tek ben içime çekmeliydim. Başkasının olmasına izin vermeyecektim. Sadece ikimiz olacaktık. Sen benimsin Sonia, sadece benim. Evet, hayranları var ve arkasından koşan birçok erkek ama asla onları kendimle bir tutmamalıydım. Olamazlar da zaten. ''Sen benim mükemmelimsin'' dedim, kısık sesle.
    Sonia Michelle Williams
    Sonia Michelle Williams
    Slytherin 5. Sınıf Öğrencisi


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1583
    Yaş : 29
    Taraf : Ölümyiyen
    Rp Partneri : Boşta.
    Patronus : Vaşak
    Yetenek : Veela
    Kan Saflığı : Safkan
    Lakap : Lady GaGa, Sasha.
    Soyunuz : Williams Family
    Ruh Hali : And 1 Seytan10
    Tanınmışlık : 37

    Ödüller : YoK

    And 1 Empty Geri: And 1

    Mesaj tarafından Sonia Michelle Williams Cuma Ara. 18, 2009 7:11 am

    Grayson, ellerini belime dolayarak beni sıkıca kavramıştı. Kalp atışlarım da aynı anda hızlanıyordu. Neredeyse fırlayacaktı ve boğazım kurumaya başlamıştı. Hayatımda daha önce hiç böyle bir şey hissettiğimi hatırlamıyordum. O, benim için bambaşka bir hal almıştı. Bir sevgiliden çok, kendimden koparamayacağım bir parça haline gelmişti. Kollarının arasındayken kendimi o kadar çok güvende hissediyordum ki... Beni hiç bırakmamasını diledim Tanrı'dan. Lütfen Tanrım, dedim. Beni hiç ama hiç bırakmasın. Sağ elimi, yanağına koyup başımı ona daha çok yaklaştırdım. Erkeksi kokusu beni iyice baştan çıkartıyordu. Kendime hakim olamama duygusu bütün vücudu sarmış ve kendimi kaskatı hissetmeme neden olmuştu. Grayson, sonunda bütün arzularıma karşılık vererek dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. İşte o anda gerçekten ölmek istemiştim. Anlamadığım bir şey... Harikaydı. Tüylerim diken diken olmuştu ve hoş bir şekilde ürpermeye başlamıştım. Hepsi bu kadardı. Grayson, yavaşça dudaklarını geri çekti ve kafasını boynuma dayadı. Kalp atışlarım yeniden düzene girmeye başlamıştı ve titremem de azalıyordu. Kısık bir sesle; " Sen, benim mükemmelimsin. " dedi. Daha önce hiçbir erkekten böyle şeyler duymamıştım. Hepsi, benimle olmak isteyen ama ben karşılık vermedikten sonra arkalarına bakmadan kaçan erkeklerdi. Grayson, öyle değildi. Tek amacı benimle yatmak olsaydı, bunu şimdiye kadar dile getirirdi ama o, bir gelecek düşünüyordu. Hayatımda sahip olduğum en anlamlı şey, dedim içimden ve bizim için söyleyebileceğim tek cümle, yine dudaklarımdan dökülüverdi. " Ölüm, bizi ayırana dek... "

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 10:03 am